Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Konya İl Başkanı Mehmet Erkin ve yönetimi, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Konya İl Teşkilatı ve 26.Dönem MHP Konya milletvekili adayları ile birlikte 12 Eylül darbesine ülkücülerin gözünden bakmaya çalışan Kafes filmini izledi. Bir alışveriş merkezinin sinema salonunda gösterilen ve kapalı gişe oynayan Kafes filmini izleyen ülkücüler duygu dolu anlar yaşadılar. 12 Eylül 1980 yılında yapılan askeri darbe ile cezaevinde işkencelere maruz kalan milliyetçi gençliği anlatan film dikkatle izlendi. İşkence sahnelerinin yer aldığı bölümde ülkücülerin duygulanarak gözyaşlarına hakim olamadıkları görüldü. Filmin sonunda duygularını paylaşan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Konya İl Başkanı Mehmet Erkin, filmden çok etkilendiğini söyledi. Ülkücü camia olarak geçmişte çok zor günler yaşadıklarını ve bugünlere kolay gelmediklerini belirten Erkin, şunları söyledi, “Biz ülkücü hareket olarak, liderimiz Dr. Devlet BAHÇELİ Bey'in de ifade ettikleri “Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben” düsturuna sahip, mukaddes bir davanın mensuplarıyız. Bu nedenle, ülkücü hareketin geçmişine baktığımız zaman, ülkemiz ve milletimiz uğrunda neler yaşandığını, hangi çilelerin çekildiğini görmek mümkün olacaktır. Öyle ki, 1970-1980’li yıllarda, ihtilal öncesinde yaşananlar, ülkücü hareketin şanlı mücadelesi, hafızalardan gitmeyecek kadar büyük ve önemlidir. Bu mücadele neticesinde 5 bin şehit vermiş şerefli bir mazi söz konusudur. Bu mücadele, o dönemdeki şehitlerimizden Mustafa Pehlivanoğlu Ağabeyimizin; “Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.” Sözleri, ülkücü hareketin iman dolu bir mücadeleye sahip olduğunun örneğidir. Kafes filminde de bunu çok güzel şekilde görmek mümkün oldu. Tabi bizler, bu mücadelenin içinde yaşayan, bu mücadeleyi gören ve bilen kişiler olarak, filmden oldukça etkilendik ve duygulandık. Aynı zamanda da bu kutlu yolda olduğumuz için bir kez daha gurur ve şeref duyduk. İnşallah bizler de, geçmişten gelen bu kutlu yürüyüşü, bu kutlu davayı ve emaneti, ağabeylerimiz gibi sonuna kadar layıkıyla taşımaya devam ederiz. Ülkücü hareketin böyle kara ve acı günleri tekrar yaşamamasını Allah’tan diliyor ve Başbuğumuz merhum Alparslan TÜRKEŞ başta olmak üzere bugüne kadar bu kutlu yolda şehit olmuş bütün aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.”