Beğenilmeme korkusunu ve genç yaşta estetik kaygıları değerlendiren Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut, “90’ların başında balık etli ve kalın kaşlı kadınlar güzel bulunurken 2000’lerde 34 beden ve ince kaşlı kadınlar daha güzel olarak anılmaya başlandı” diyor.

Dünyadaki trendlerin değişmesiyle beraber güzellik ve estetik anlayışında farklılıklar ortaya çıkıyor. Görsel materyallerin, sosyal medyanın, teknolojinin ve tıptaki ilerlemelerin etkisi ile daha fazla göz önünde olan, reklamı yapılan, teşvik edilen bir “prototip” ortaya çıkıyor. Bu tipe uymayanlar ise kendilerini yeterince güzel hissetmemeye ve hatta çirkin olduklarına inanmaya başlıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Kendini beğenmeme durumu özellikle ergenlik dönemindeki gençlerde, gelişmekte olan benlik algısının zarar görmesine neden oluyor ve estetik ameliyatlarda çare aranıyor” diyor.

Genç yaşta yapılan kalıcı değişiklikler pişmanlık yaratabiliyor

Günümüzde sıkça duyar olduğumuz estetik ameliyatların temelinde kendini fiziksel açıdan beğenmemek olabiliyor. Ancak Karabulut, “Bu durum her zaman ruhsal bir sorun sonucunda ortaya çıkmaz. Kişi kendini bütün olarak beğenmiyor ve sevmiyor olabilir. Bu psikiyatrik bir durumdur. Kişinin beden ve benlik algısı zarar gördüğünde tehlikeli bir durum ortaya çıkabilir. Zarar gören benlik algısı, kişilere her şeyi yaptırabilir. Ergenlik sürecini tamamlamamış, benlik algısı henüz son şeklini almamış, cinsel, toplumsal ve fiziksel gelişimi devam eden bireylerin mecburiyetler dışında estetik operasyonlar geçirmesi, ruh sağlığına zarar verebilir” diyor. Karabulut, genç yaşta yapılan kalıcı değişikliklerin pişmanlık yaratabileceğine dikkat çekerek gelip geçici olan bedensel özelliklerle ön plana çıkma arzusunun artabileceğini ve bu durumunda ergenlik dönemindeki bireyin en büyük uğraşlarından biri olabildiğini dile getiriyor.

Karabulut ayrıca, “Küçük yaşlarda beğenilme kaygısıyla estetik ameliyat yaptıran bireylerin benlik algısında ciddi zararlar olabilir. Değersizlik ve yetersizlik duyguları çirkin olduğu düşüncesine yer açabilir” diyor.