Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın ev sahipliğinde gerçekleşen programa AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Muzaffer Şeker, Konya İl Kültür Ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, Konya Müze Müdürü Yusuf Benli, Gevale Kalesi Kazı Başkanı Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı, Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk-İslam Sanatları ve Arkeolojisi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Şimşir, Selçuklu Belediyesi başkan yardımcıları, akademisyenler ve basın kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Yerel yönetimlerin şehre katkı sağlayacak her projenin içinde olduğu ve destekçisi olduğunu gösteren güzel bir örneğini bugün sizlere anlatmak istiyoruz diyen Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “ Konya bir Selçuklu başkenti, Anadolu Selçukluların merkezi olan bir medeniyetin beşiği. Ama şunu da biliyoruz ki biz gelmeden önce burada birçok insan, birçok önemli medeniyet hüküm sürmüş ve çok önemli izler bırakmış. Sonrasında Selçuklular, Konya ve tüm Anadolu’da, Osmanlı Devleti, Anadolu’da ve coğrafyamızda önemli eserler bırakmışlar. Bunların ihyası ile ilgili önemli çalışmalar yapıyoruz. Bunlar yapılırken geçmişte kalan önemli eserlerinde varlığından haberdarız. Özellikle Takkeli Dağ olarak bildiğimiz yerdeki kale kalıntısının, Beyşehir Yolu’ndan da bir miktar gözle de görülebiliyor, varlığından haberdarız ama çok çalışma yapılma fırsatı olmamış” dedi. 

Konya’nın Önemli Bir Değerini Ortaya Çıkaracağız

Altay, “Sayın Milletvekilimiz Mustafa Kabakçı’nın, Matrakçı Nasuh’un gravüründen yola çıkarak bu konuda bizi teşvik etmesi, cesaretlendirmesi ve sürekli bunu gündem de tutmasıyla böyle bir yolculuğa başladık. Kendisine sonsuz teşekkür ediyorum. Bu konuda önemli destekçilerimiz var. Necmettin Erbakan Üniversitesimiz ki kazı çalışmaları onlar tarafından yürütülüyor. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker’e teşekkür ediyorum. Çünkü birçok konuda birlikte proje yürütüyoruz, burada da kendileri bu projenin ortakları ve en büyük destekçileri. Kültür Bakanlığımıza ve İl Kültür Müdürlüğümüze de şükranlarımızı sunuyoruz, başından beri bizi desteklediler ve kazı izinlerinin çıkmasında ciddi destek oldular. Müze Müdürlüğünü unutmamak lazım, burada çıkan eserler ve bu süreçteki katkılarından dolayı Sayın Müze Müdürümüz Yusuf Benli’ye teşekkür ediyorum. Bu bir yolculuk kazı çalışmaları 2012’de yüzey çalışmaları ile başlamıştı, iki yıldır da orada yoğun bir çalışma yapıyoruz. Birçok kurum bir araya gelerek Konya’nın önemli bir değerini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Yoğun bir faaliyet yürütülüyor. İnşallah kalenin de tekrar inşasına, slüetinin Konya’dan görünür hale geldiğine şahitlik ederiz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. 

Çalışmalarımızın Karşılığını Buluyoruz

Gevale Kalesi’nde yürütülen çalışmaları ortaya çıkaran işbirliğine gıpta etmemek mümkün değil diyen AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, “Yürütülen çalışmalara benim bir katkım var evet ama Konya’daki bütün milletvekillerinin bu çalışmalarda katkısı var. Bu iş gündeme geldikten sonra Konya milletvekilleri bir araya geldik ve karar verildi. Şükürler olsun ki karşılığını bulduk. Sadece siyaseten bunu düşünmeniz o kadar önemli değil, karşılığını bulmanız yani bir değerli Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı bulmazsanız, bir Muzaffer Şeker Hocayı bulmazsanız bu işlerde mesafe almanız o kadar da kolay değil. Bir İl Kültür Müdürlüğünün desteği olmazsa bu çalışmalarda bir neticeye ulaşmanız mümkün değil” dedi. 

 Bir Kaleden Diğerine Yürünecek

Kabakcı, “Bu alanı sadece orayla bırakmayacağız. Hemen yanında bir başka eski tarihteki adıyla Sarıklı Tepe diye adlandırılan bir başka yerimiz daha var ki, Büyük Gevale diye de tarihte adlandırılıyor. Oradaki kazı alanları da tespit edildi. Hayallerimiz var. İnşallah Uğur Bey ile beraber Konya’nın siluetine iki kaleyi ekleyeceğiz. Yani Konya’yı seyredenler geride iki tane kaleyi görecekler. Uğur Bey’in başına yeni bir sıkıntı açmak istemiyorum ama iki kalenin, 'kaleden kaleye şahin uçurmak' diye bir türkümüz de var ya; iki kale arasına da bir tarih parkını da arzu ediyoruz. Yani istiyoruz ki gençlerimiz bir kaleden diğer kaleye yürüyüşe geçtikleri an tarihteki büyük meydan savaşlarının abidelerle anlatıldığı, dinlenildiği, konuşulduğu mekanlar oluşsun ve bir tarih parkı Konya’da ortaya çıksın ve bundan gelecek neslimiz de tarihimizle barışsın istiyoruz" dedi.

 Gevale Kalesinde yürütülen çalışmaların küçük adımlarla başlanılan ileriye dönük bir tasavvur olduğunu söyleyen Konya İl Kültür Ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, “Bu çalışma, Konya’nın hem yerel yönetimi hem üniversitesi hem de Kültür Bakanlığı’nın taşra teşkilatı olan il müdürlüğü ve müze müdürlüğümüzün ortak bir çalışması. Burada yapılan çalışmalar sonrasında ortaya çıkarılacak hem mimarı yapılar hem de buluntular en uygun tarzda değerlendirilerek Konya’nın ve bu coğrafya’nın geçmişine dair kıymetli bilgiler sunmuş olacak. Müze envanter açısından zenginleştirilmiş olacak. Bu çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Bu İşin Devamı İçin Takdir ve Teşvik Gerekiyor

Önümüzdeki yıllarda çok farklı bir Konya slüeti göreceğiz diyen Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, “İğneyle kuyu kazmak tabirinin bir karşılığı olan kazı çalışması faaliyetlerinin belirgin bir düzey kazanmış olması, ortaya bir şeylerin çıkmış olması bizi ziyadesiyle mutlu etti. Tabi bu zahmetli işin devamı da gerekiyor. Bu devam için de teşvik ve takdir de gerekiyor. Bu anlamda teşvik ve desteklerinden dolayı Sayın Milletvekilimiz Mustafa Kabakçı’ya, Selçuklu Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a ve İl Kültür Müdürlüğümüze kalbi şükranlarımızı sunuyorum.  Coğrafi, şartlar, iklim şartları ve her türlü olumsuz koşullara rağmen ciddi bir performans ortaya koyan, Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Şimşir hocalarımıza ve ekiplerine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

60’ın Üzerinde Sarnıç Tespit Edildi

 Yapılan konuşmaların ardından kazı başkanı Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı, Gevale Kalesi’nde yürütülen çalışmalar ile ilgili sunum yaptı. Kale yüzeyinde 60’ın üzerinde sarnıç tespit ettiklerini de kaydeden Çaycı, özellikle tespit edilen tapınağın batı eksenindeki alanda da çalıştıklarını belirterek, “Orada da mihrabı bulunan küçük bir mescit bulduk. Dolayısıyla tapınak ile mescidin aynı eksen üzerinde inşa edildiğini fark ettik. Bu da bize şunu gösteriyor, kronolojiye bağlı olarak belli dönemlerde tapınak, sonra kilise sonrasında mescide dönen mekanların varlığına delalet ediyor. Bunların tamamı kayalara oymak şeklinde yapılan mekanlar şeklindedir” diye konuştu. 

Mevlevilerin tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonraki süreç içerisinde Gevale Dağı’nda zaman zaman sema için çıktığı iddialarıyla birlikte bu mekanların da tarihin belli dönemlerinde ayinler için kullanıldığını da söyleyen Prof. Dr. Çaycı, yapılan kazı çalışmalarında çok sayıda sikke, kitabe parçaları, Selçuklu seramiği, süzgeç kapları, alçı malzemeleri, yağ kapları, bol miktarda madeni eser bulduklarını da aktardı.

Prof. Dr. Çaycı, 5-10 yıl içerisinde kazı çalışmaları sonrasında ortaya çıkacak mekan hakkında daha net bir bilgi elde edeceklerini de sözlerine ekledi. 

Eserler 2015 Yılında Sergilenecek
Müzeler Müdürü Yusuf Benli de, 2015 yılı içerisinde bir ‘Gevale Kalesi’nden Çıkan Malzemeler’ adı altında geçici bir sergiyi, 2015 yılı Müzeler Haftası içerisinde Karatay Medrese’sinde açmayı düşündüklerini ifade etti.