Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği ll. İlia'yı kabul etti...

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği ll. İlia'yı kabul etti...
yazdır
paylaş
yorumlar
yorum ekle
 

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bu Konu 6-Numaralı Katagoride -
Eklenme Tarihi : 2014-05-02 - 15:56 - Bu haberi 1484 kişi okudu.


Resmi temaslar kapsamında Türkiye’ye gelen Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği ll. İlia, Rize ziyaretinin ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez tarafından kabul edildi.

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, hem ortak coğrafyanın hem de dünya meselelerinin konuşulacağı bu görüşmenin yerinde fakat gecikmiş bir görüşme olduğunu belirtti.


Gürcistan’daki Müslümanların dini özgürlükleri ve ibadet mekânları konularının da konuşulduğu görüşmede Başkan Görmez, şu hususlara değindi;


“Kendi ülkesinde yaşayan farklı inançlara özgürlük tanımayan bir ülkenin büyük ülke olması mümkün değildir…”


Türkiye’de yaşayan Gürcü bir Hıristiyan kendi inancını, kendi kilisesini özgürce yaşamalıdır. Aynı şekilde Tiflis'te, Batum’da, Gürcistan'da yaşayan bir Müslüman da kendi inancını, kendi dinini özgürce yaşayabilmelidir. Bu konuda zaman zaman sorun çıkıyor olsa da bunları aşmak son derece kolaydır. Kendi ülkesinde yaşayan farklı inançlara özgürlük tanımayan bir ülkenin büyük ülke olması mümkün değildir. Her iki ülkenin de ortak tarihi aslında bu noktada büyük bir tarihe, kültüre işaret etmektedir.


 “Her inanç mensubu dünyada nerede yaşıyorsa yaşasın kendi inancını özgürce yaşaması en temel hakkıdır…”


Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, artık bütün farklı din mensupları birlikte yaşamaya başlamışlardır. Artık her inanç mensubunun dünyada nerede yaşıyorsa yaşasın kendi inancını özgürlük içerisinde yaşaması en temel hakkıdır. Her inanç mensubunun kendi mabedlerini özgürce inşa etmesi ve o mabedleri yaşatması kadar tabi bir şey olamaz. Her inanç mensubunun kendi çocuklarına kendi inançları doğrultusunda eğitim vermesi en tabi hakkıdır. Bu evrensel insan haklarının en önemli kurallarından olduğu gibi bütün ilahi dinlerin de birlikte yaşama ahlakı ve hukukunun en temel ilkesidir.


“Gürcistan’daki Müslümanların dini özgürlükleri ve mabet ihtiyaçlarını konuşmak son derece önemlidir…”


Türkiye ile Gürcistan arasında çok önemli bir tarihi ortak kültür mevcuttur. 1800’lü yıllardan itibaren Gürcülerle Türkler birbirine karışmış iki millet olmuşlardır. 1800’lü yıllarda Rusya'da başlayan savaştan dolayı pek çok Müslüman, gayrı Müslim, Katolik Gürcü Türkiye’ye göç etmiştir. Aynı zamanda Gürcistan'da da gerek Tiflis'te, Acara’da, Ahıska’da pek çok ortak akrabamız olmuştur. Bu ortak akrabaların dini konularını, din özgürlüklerini, mabed ihtiyaçlarını doğrusu görüşmek ve konuşmak son derece önem arz etmektedir. 
Bilhassa yetmiş yıllık bir inanç tarihi bakımından inkıtadan sonra Gürcistan'da Ortodoks Kilisesi ve orada diğer Müslümanlar kendi kimliklerini, kendi inançlarını ayağa kaldırmaya çalışmaktadırlar.


Patrik ll. İlia ise, daveti büyük bir mutlulukla kabul ettiklerini belirterek, “Ekselansları sizleri şahsım ve Gürcistan Ortodoks Kilisesi adına içtenlikle selamlıyorum” dedi.  Gürcistan’ın birçok milletin ve din temsilcilerinin birlikte yaşadığı bir yer olduğunu kaydeden Patrik ll. İlia, şöyle konuştu;


“Özellikle Gürcülerle Gürcistan'da yaşayan Müslümanlar arasındaki ilişkiler çok yakındır. Bunun bir örneği olarak ta Gürcistan'da 311 caminin, Müslüman üniversitenin, birçok medresenin, Türk Kültür Merkezinin faaliyette olmasıdır. Gürcistan'da yaşayan Müslümanların din açısından hür olarak yaşadıklarının bir göstergesidir. Ben kendim Müslümanlarla çok yakın ilişkileri olan bir ailede büyüdüm. Gürcistan ile Türkiye arasında ilişkiler her zaman yakındı ve bu şekilde de devam edecektir. Türkiye’de bulunan Gürcü kiliselerinin restore edilmesinden büyük bir mutluluk duyuyoruz. Gürcistan’da yaşayan Türklerin ve Müslümanların rahat ve mutlu olmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Tüm içtenliğimizle ve en kalbi duygularımızla buraya geldik ve bizim ilişkilerimizin gelecekte de bu şekilde devam edeceğine eminiz.”


Patrik ll. İlia’nın sözleri üzerine tekrar söz alan Başkan Görmez, şöyle devam etti;


Bu topraklarda var olan bütün tarihi eserler bizim ortak tarihi eserlerimizdir…”


Gürcistan'da Müslümanların 300 den fazla camiye sahip olmasını duymaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Ancak biliyorum ki bu 300 den fazla caminin büyük kısmı köylerdeki küçük mescitlerdir. Pek çok yerde Cuma ve Bayram namazlarını kılacakları bir camiye ihtiyaç duyduklarını biliyorum. İnanıyorum ki onlar bu sorunlarını Sayın Patrik’e ilettiklerinde sayın Patrik aynı şekilde onların her türlü ihtiyacının önünü açacak ve destekleyecektir. Oşki ve İşhani kiliselerinin restorasyonu ile ilgili iki ülke arasındaki sözleşme aynı zamanda eş zamanlı olarak Batum’daki Aziziye Camisinin ve Ahıska’daki Ahmediye Camisinin birinin yapılması diğerinin de restore edilmesi hakkında beraber verilmiş bir karardır. İki ülke arasındaki Oşki ve İşhani kiliselerinin tamiri ile ilgili yapılan protokolün gereği olarak diğer camilerin de yapılacağından endişe duymuyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bize vazife düşerse biz her türlü görevi yapmaya hazırız. Bu topraklarda var olan bütün tarihi eserler bizim ortak tarihi eserlerimizdir.


“Din özgürlükleri konusunda siyasetin ve diplomasinin kabul ettiği ‘muadelet’ prensibi dahi ahlaki değildir…” 


Bu ülkede herhangi bir Gürcü Hıristiyan vatandaşımız varsa onun kendi inanç özgürlüğü, kendi mabedinde ibadet etmesi, kendi din eğitimini alması konusu bizimde bizzat takipçisi olacağımız bir konudur. Benim şahsen din özgürlükleri konusunda siyasetin ve diplomasinin kabul ettiği muadelet prensibine dahi itirazım var. Benim anlayışıma göre hiçbir ülke başka bir ülkeye ‘Sen oradaki benim dinime mensup azınlığa nasıl muamele edersen, bende benim ülkemdeki azınlığa öyle muamele ederim’ demesini dahi ahlaki bulmam. Bu siyasetin ve diplomasinin kuralı olabilir ancak din özgürlüğünün ve dini prensibin bir kuralı olamaz.


MERS virüsü ile ilgili açıklama…


Suudi Arabistan’da görülen MERS virüsü ile ilgili gazetecilerin sorusu üzerine açıklama yapan Başkan Görmez, şunları söyledi;


Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda dünyada en önemli organizasyonları yapan bir müessesedir. Biz adım adım takip ediyoruz. Hem Suudi Arabistan hem de bizim kendi Sağlık Bakanlığımız nezdinde çalışmalarımız devam etmektedir. Oradaki gelişmeleri de her an takip ediyoruz. Vatandaşlarımızın herhangi bir endişesi olmasın. Sağlık Bakanlığı ile yapacağımız protokol gereği hem kendi personelimizi hem de umreye hacca gidecek vatandaşlarımızı bilinçlendirmenin programını yapıyoruz. Gelişmelerle birlikte açıklamalarımız olacaktır.” 





Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı​-Basın Müşavirliğ​i Google

BENZER KONULAR


Avustralya'nın Türkiye Büyükelçisi Marc Innes-Brown: "Türkiye Mülteciler Konusunda Çok Eli Açık Davrandı" dedi

Çin Yeni Yılı Ve Bahar Bayramı Başladı

Tarihten Bugüne Adım Adım Kudüs

Osmanlı Amerika’yı Selden İrlanda’yı Kıtlıktan Kurtardı

Konya ve Japon İtfaiyeleri Arasında İşbirliği Devam Ediyor

Yrd. Doç. Dr. Filiz Katman: “ABD’nin Kudüs Kararı Orta Doğu Siyasetinde Yeni Bir Dönem Açacak”

Rusya, Suriye, İran ve Türkiye

Filistin’in Umudu; Türkiye

Kızılay, İdlib’te Tüm İnsani Yardım Önlemlerini Aldı

Filistinli Esirlerin ‘Takas’ Umudu

Ziyaretçi Yorumları

  • Bu Habere Henüz Yorum Eklenmemiş.
yorum ekle
İsminiz
:
E-Mailiniz
:
Yorumunuz ()
:
Güvenlik kodu
:
90787
Güvenlik kodu giriniz
:

KÜLTÜR-SANAT

İŞ DÜNYASI

TEKNOLOJİ

EĞİTİM

DÜNYA