Diyanet İşleri Başkanı Görmez'den önemli açıklamalar...
Doğu Afrika’nın önemli ülkelerinden Mali’nin başkenti Bamako’yu ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Eyüp Sultan Camiinin açılışını gerçekleştirdi.
Türkiye Diyanet Vakfı ve Eyüp Müftülüğü tarafından yaptırılan Eyüp Sultan Camiinin açılışını gerçekleştirmek üzere kalabalık heyetle Bamako’ya giden Başkan Görmez, Başbakan Ömer Tatam LY ile görüştü. Din İşleri Bakanlığı ve Yüksek İslam Konseyini de ziyaret eden Başkan Görmez, bölgede faaliyet gösteren Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile de biraraya geldi.
Eyüp Sultan Camiinin yanında içinde eğitim merkezi, kütüphane, sosyal tesisler, göz hastanesi ve Yüksek İslam Konseyi binasının da olacağı bir külliye yapılması için her türlü yardıma hazır olduklarını belirten Başkan Görmez, külliyenin yapımına hemen başlanması halinde 2015’te açılışını yapmak için tekrar Mali’ye gelme sözü verdi.
Yaklaşık 15 bin kişiye cuma namazı kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Görmez önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Görmez’in mesajlarından satır başları;
“Siyasi ilişkiler kültürel ilişkilerle desteklenirse daha kalıcı bir hal alır…”
Ülkeler arasındaki kültürel ve manevi ilişkiler en az siyasi ve iktisadi ilişkiler önemlidir. Kalpler arasında kurulan kardeşlik bağları da çok önemlidir. Siyasi ilişkiler kültürel ilişkilerle desteklenirse daha kalıcı bir hal alır. Mali Afrika’da büyük bir medeniyete sahip, köklü bir geçmişi ve tarihi olan bir ülkedir. Mali Afrika’da medeniyetin, tarihin ve kültürün bir merkezidir.
“Ülkelerde din hizmetlerini yürüten kurumlar zaman ilerledikçe daha da büyük önem arz etmektedir…”
Ülkelerin de tıpkı insan gibi bedenleri, kalpleri ve ruhları var. İnsanın ruhu ve kalbi rahatsız olunca beden rahat olmaz. Hatta insanın kalbi hayatın merkezidir. O durduğu zaman hayatta durur. O yüzden son yüzyılda toplumların bedenlerine çok önemli yatırımlar yapıldı. Ancak ruhunu ve kalbini zaman zaman unuttular. Hâlbuki ruh ve kalp olmadığı zaman beden yaşayamaz. Ruh ve kalpte bir bozukluk olursa beden yanlış işler. O yüzden hizmet yürüttüğümüz kurumlar ve müesseseler ülkeler için bu derece önem arz etmektedir. Ancak bu hizmetin yolu bilgi üretmekten ve insanları doğru eğitmekten, doğru eğitim programları yürütmekten geçer.
“Renklerimiz, soylarımız, ülkelerimiz ne olursa olsun Allah’ın huzurunda eşit kardeşler olduğumuzu unutmayacağız…”
Malililer üç büyük imparatorluk kurmuş büyük bir medeniyetin çocuklarıdır. Sadece Timbuktu şehrinde İslami ilimlerden edebiyata kadar yazılmış eserler, İslam tarihinin medarı iftarıdır. Renklerimiz, soylarımız, ülkelerimiz ne olursa olsun Allah’ın huzurunda eşit kardeşler olduğumuzu unutmayacağız. Allah’a şükürler olsun ki biz renkleri, dilleri, ırkları, coğrafyaları farklı da olsa bizleri kardeş kılan bir inancın mensuplarıyız.
“Müslümanlar üç büyük düşman olan cehalet, fakirlik ve tefrikayla mücadele etmek zorundadır…”
Allah bizleri yeryüzünü imar etmek için gönderdi. Ancak yüreklerini, kalplerini imar edemeyen insanlar yeryüzünü imar edemezler. Ruhlarını imar edemeyen insanlar bedenlerini imar edemezler. İşte camilerimiz aynı zamanda bizim ruhlarımızı ve kalplerimizi imar ettiğimiz mekanlardır. Gerek Afrika’da gerekse dünyanın neresinde olursa olsun biz Müslümanların mücadele etmesi gereken üç büyük düşmanı vardır.
“İslam kardeşliğini yeniden ihya ederek her türlü tefrikayı ortadan kaldırmalıyız...”
Bunlardan birincisi ‘cehalet’tir. Cehaleti bilgiyle, hikmetle, ilimle yenmeliyiz. İslam dini cehaletle birlikte varlığını sürdüremez. İslam dini bir ilim ve medeniyet merkezidir. İkinci büyük düşman ‘fakirlik’tir. Küfürle fakirliği eşdeğer kabul etmiştir. Bu düşmanı yenmemizin yolu üretmekten ve çalışmaktan geçer. Üçüncü büyük düşman ise ‘tefrika’dır. Ayrılık ve gayrılıktır. İslam kardeşliğini yeniden ihya ederek her türlü tefrikayı ortadan kaldırmalıyız.
“İşgalciler, ilim ve irfan merkezi olan Afrika’yı silahla tanıştılar…”
Afrika işgallerden önce İslam’ın barış içinde yaşadığı çok önemli bir coğrafyaydı. İşgallerle birlikte savaşla, silahla, şiddetle tanıştılar. İlimle irfanla uğraşan Afrikalı insanlar silahla tanıştılar. İşgallerden önce Afrika’da ilim ve bilgi vardı. İşgallerle birlikte ilim de yok oldu.
“Mali Afrika’da önemli alimlerin yetiştiği bir merkezdir…”
Mali önemli alimlerin yetiştiği bir merkezdir. Mali’de alimlere çok büyük görevler düşüyor. Öncelikle dini müesseseler sembolik olmaktan çıkıp toplumun tamamını kuşatmış büyük bir kuruma dönüşmelidir. Alimler arasında bu konularda hiçbir ayrılık gayrılık olmamalı, birlik ve beraberlik olmalıdır. Mali’nin geleceği için önce yüksek eğitimlerini almış, bilgiyle donanmış bir neslin yetişmesi için özel bir çaba gerekiyor.
“İki ülkenin kurumlarının birbirlerini tanıması son derece önemlidir…”
Diyanet İşleri Başkanlığı Mali için örnek bir modeldir. İslam Konseyi’nden bir heyet Ankara’ya gelip Diyanet İşleri Başkanlığının yapısı hakkında gözlemlerde bulunabilir. Ayrıca Türkiye’deki yüksek din eğitim müesseseleri, eğitim merkezleri ve yaygın din eğitimi kurslarımızı görmenizde fayda mülahaza ediyorum. Öte yandan Mali’de görev yapan din görevlileri Türkiye’ye gruplar halinde gelerek hizmet içi eğitim almalarını da sağlayabiliriz. Mali’deki alimlerden oluşan bir heyet Türkiye’ye gelerek Türkiye’deki alimlerle birlikte fikir teatisinde bulunmaları bizim için son derece önemlidir. Sadece sizin bizden değil, bizim de sizden öğreneceğimiz çok şey var.
“Kardeş Mali Cumhuriyeti yeniden yıldızı parlayan büyük bir ülke olacaktır…”
Timbuktu’da bundan 4 asır önce ortaya konan eserler, kütüphaneler, edebiyat ve bilim adamları bu ülkenin ne kadar büyük bir tarihinin olduğunun göstergesidir. Bu topraklara yakın bir coğrafyada yaşayan bir İslam bilgini var. Adı İbn-i Haldun. Kendi eserlerinde devletleri, ülkeleri ve milletleri insana benzetir. ‘Devletler de tıpkı insanlar gibidir’ der. Nasıl ki, insanların çocukluğu, gençliği, ihtiyarlığı varsa devletlerin de çocukluk, gençlik, ihtiyarlık dönemleri vardır. Nasıl ki, insanın yeniden dirilişi varsa devletlerin de, ülkelerin de yeniden dirilişi olabilir. İnanıyorum ki kardeş Mali Cumhuriyeti yeniden yıldızı parlayan büyük bir ülke olacaktır. Nasıl ki insanların bedenleri, ruhları, kalpleri vardır. Ülkelerin de bedenleri, ruhları ve kalpleri vardır. Devletlerin ruhu kalbi orada yaşayan milletin inancıdır, dinidir, ahlakıdır, imanıdır, bilgisidir, kültürüdür.
“Mali’nin kalbine yeniden hayat verecek ve ruhunu yeniden diriltecek olan Malili gençlerdir…”
Mali’nin kalbine yeniden hayat verecek, ruhunu yeniden diriltecek olan gençlerdir. Onun için en büyük tebriği Malili gençler hak ediyor. Şunu unutmamak gerekiyor, milletleri tarih sahnesinde yücelten, süreklilik kazandıran milletlerin tarihidir, inancıdır, ahlakıdır, kültürüdür. Bütün bunlar milletlerin ortak kimliğini oluştururlar. Gençler çalışmalarıyla ortak kültürü yeniden inşa edecektir. Malili gençleri tebrik ediyorum.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, geçen yıl Aralık ayında da Kamerun’u ziyaret etmiş, ülkede yaşayan müslüman azınlıklarla bir araya gelmişti.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı Basın Müşavirliği
BENZER KONULAR
Torun Ve Dalkıran Ailelerinin Mutlu Günleri
Ömer ile Büşra Mutluluğa ‘Evet’ Dediler
Öztoklu Son Yolculuğuna Uğurlandı
Karyeyen ve Doğan Ailelerinin Mutlu Günü
Eski Oda Başkanı Zeybek Toprağa Verildi
Yalgın ve Erdoğan Ailelerinin Mutlu Günü
Cildinizde Baharı Hissettirecek 4 Önemli Tüyo
Şeyh-ül Etibba İbrahim Özkoyuncu’yu Kaybettik
En Çok Suriyeli Gelin Aldık
Gazeteci Ali Sait Öge’nin Acı Günü
Ziyaretçi Yorumları
Bu Habere Henüz Yorum Eklenmemiş.
KÜLTÜR-SANAT |
İŞ DÜNYASI |
TEKNOLOJİ |
EĞİTİM |
DÜNYA |