Karapınar, bayram günlerinde tatile çıkmanın doğru olmadığını belirtti.

 Kurban ibadetinin Allah’a yakınlaşmak olduğunu ve Allah rızası için yerine getirilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karapınar, “Akil baliğ olmuş, 80,18 gram altın veya buna denk miktarda parası olan insanlar kurban kesmekle yükümlülerdir. Zekat ibadetinde olduğu gibi bir yıl beklememiz gerekmiyor. Bugün 80,18 gram altın veya bu değerde bir mal varlığına ulaşıldıysa kurban kesmekle mükellef olunmuş olur. Bir ailede karı ve kocanın ayrı ayrı mal varlığı varsa ikisi de ayrı ayrı kurban kesebilir” dedi.

 Günümüzde bayram günlerinde tatil programları yapılmaya başlandığını ve bunun yanlış bir davranış olduğunu aktaran Karapınar, “Bayramlaşmak yerine turizm kentinde tatile çıkmayı, bunu bir tatil vesilesi olarak görmeyi doğru bulmuyoruz. Bayramlarda birbirimizle kaynaşmak, ilişkilerimizi güçlendirmek, gönül almak, akrabaları ziyaret etmek esas alınmalıdır” şeklinde konuştu.

 Kesim esnasında da kurbanlara iyi davranmak gerektiğini vurgulayan Karapınar, “Kurbana eziyet çektirmemek için kesici aletlerin keskinliğinin kontrol edilmesi gerekir. Önemli bir Anadolu örfü olarak bir hayvan kurban edilirken diğerlerinin gözünün bağlanması da güzel ve hassas bir davranış olur” ifadelerini kullandı.

 Kurbanın Hanefilere göre bayram namazından sonra bayramın üçüncü günü akşam namazına kadar kesilebileceğini aktaran Prof. Dr. Karapınar, “Şafiilere göre de dördüncü güne kadar bu sürebilir. Ayrıca Kurban Bayramına mahsus olan, arife günü sabah namazıyla başlayıp bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar farz namazların ardından okunması gereken teşrik tekbirlerini de unutmayalım” diye konuştu.

 Dekan Prof. Dr. Fikret Karapınar son olarak tüm Müslüman aleminin Kurban Bayramını tebrik etti.