Halayın efendisi, Türk Halk Müziği sanatçısı, besteci, şarkıcı, oyuncu ve sunucu Mahmut Tuncer Konyalı İş adamı Yakup Kayacı’nın torunu Yakup Hamza Kayacı’nın sünnet düğününe katıldı.

 Şehr-i Lalezarda söylediği türkülerle davetlilere unutulmaz anlar yaşatan Tuncer hayranları ile selfi çekmeyi de ihmal etmedi.

Esprili kişiliği, Mütevazi tavırları ve doğaçlamalarıyla hoş bir sohbet geçirdiğimiz Mahmut Tuncer Konya’yı Cennete benzetti.

 İşte O Söyleşi:

 Türk Halk Müziğinin en önemli vizyonda kalmayı başaran bir sanatcısınız bunu nasıl başarıyorsunuz?

Sanatcı olarak güncel kalmaya çalışıyorum. Müzik nereye akıyorsa gençler nereye bakıyorsa onlara yönelik çalışmalarımız oluyor. Gündemi takip edip Güncel kalmaya çalışıyoruz. Ayrıca beni düğününe davet eden düğün sahibi Yakup Kayacı beye ve Şehr-i Lalezar düğün salonu sahiplerine de ayrıca teşekkür ederim.

 Yeni sanatçılar çıkıyor ancak sizin söylediğiniz eserler kadar kalıcı olmuyor? Sanat Eskir mi?

Sanat pahalı bir şey değil ki eskisin. Önemli olan insanların kalbine hitap edebilmek.. Bunu yakaladığınız zaman eserler hep kalıcı olur ve olmaya devam ediyor. Yeni çıkan arkadaşlarıma da başarılar diliyorum. Önemli olan kendini yenileyebilmek.

 Kaç besteniz var ve kaçı okundu?

200 civarında bestem var ancak bunların sadece 120-130’u okundu.

 Televizyon programınız devam ediyor. Bunu ne kadar sürdürmeyi planlıyorsunuz?

Türk Halk Müziği programı yapıyorum sürdüre bildiğim kadar devam ettireceğim ancak bütün kanallar diziler yapıyor. İnsanımız bu dizilerden başını kaldıramıyor. Bundan arta kalan zamanlarında bizi izliyorlar. Ayrıca Youtube  diye bir şey çıktı. Bu iazleme oranını yükseltti.

 Sosyal Medyayı aktif kullanıyor musunuz?

Evet buda geçlerimizin yeni akımlarından biri. Elbette bizde gençlerimize sesimizi duyura bilmek adına elimizden geldiğince sosyal medyayı kullanmaya çalışıyoruz. Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki arkasından yetişmek için baya çaba harcıyoruz. Yakında Herkesin kendi adına bir televizyonu olacak gibi gözüküyor. Kim çok izleniyorsa parasını kazanacak. Benim için önemli olan dinleyicime beni sevenlere ulaşabilmek. Bu ister mektupla olur, ister telgrafla, ister sosyal medyayla hiç önemli değil yeter ki dinleyicilerime ulaşabileyim.

 Konya’ya ilk ne zaman geldiniz?

Konya’ya ilk olarak 1980 yılının bir kış günü bir düğün organizasyonuna gelmiştim. Hava çok soğuktu. Hiç unutamam. Çok üşümüştüm. Bunundan sonra sanatçı olarak sürekli Konya’ya geliyorum.

Konya’yı ilk tanıdığımda Urfaspor’un A takımında oynadığım sene Konya Ereğlispor ile maç yapmak için gelmiştim.

 Türk Halk Müziği sizin başladığınız gibimi? Yoksa değişim yaşadı mı?

Türk Halk Müziği bizim ilk başladığımız yıllardaki gibi revaçta değil. Ozamanlar bir boşluk vardı ve çok da güçlü sesler vardı. Eskiden TRT dışında televizyon radyo yoktu ve trt denetim diye bir şey vardı. Her Türkü  yada şarkı denetimden geçemiyordu. Otantik parça olmalıydı. Her önüne gelen televizyona çıkamıyordu. O yıllarda çok iyi hatırlıyorum rahmetli Kayhan’ın denetime gönderdiği 12 parçadan sadece bir tanesi denetimden geçmişti. Şimdi her parça rahatlıkla söylenebiliyor.

Eskiden her şeyin bir kıymeti vardı.

 Bundan sonra hedefiniz nedir?

Hedfim kalıcı olabilmek. Benimle birlikte başlayan sanatçı arkadaşlarımın yüzde doksanı şu anda yok. Ayak uyduramadıkları için ayrılmak zorunda kaldılar.

Benim kalıcı olmamdaki en büyük etken ise doğaçlamamın iyi olması yaptığım projeler.ve kendimi yenileye bilmem. Mesela bana 21. halay komutanı diyorlar her lo’nun olduğu yere benim resmimi koyuyorlar. Mesela adam Yalova yazacak ya+Mahmut Tuncer resmi+va yazıyorlar.

 Mahmutbey bir anınızı anlatır mısınız?

TRT zamanında benim oynadığım eşekli bir projede ben İstanbul’da oturuyordum bana uçak bileti dahil 12 bin 500 lira verdiler eşeğe sordum 250 bin lira vermişler yani sanatcıların eşek kadar değeri yok. Avrupa ülkelerine bakıyorsunuz adam bir şarkı tutturuyor bütün sülalesine yetiyor. Ben 30 şarkı tutturmuşum onun kadar kazanamıyorum.

 Mahmutbey son olarak Konya hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?

Dünyadaki en güzel şey insanlıkla başlar. Bir şehrin insanları iyiyse orası da iyidir. Bulunduğun yerin insanları kötüyse orası da kötüdür. Bunu bir doğaçlamayla anlatalım. Şimdi kimse cehenneme gitmek ister mi İstemez niye içinde zebani var ateş var. Ama cennete herkes girmek ister. Neden Kevser ırmağı var huriler var, her çeşit  ürün orda. İnsanlar bu dünyada da öbür dünyada da kendi yaşayacağı yerin ismini kendi çıkarır. Mesela Konya dediğin zaman kendi patentini almış olur. Niye çünkü büyük zatlar Konya’dan gelip geçmiş.  Bu nedenle Konya yaşam tarzı ve içinde barındırdığı  Hz. Mevlana nedeniyle cennet gibi bir yerdir. Biz Urfalılar Konya’yı çok severiz türkülerimizde bile Konya’nın adı geçer. Mesela Yaylalar içinde Erzurum yayla şehirler içinde Koynadır Konya, Merzifi vurmuşlar ağlasın Urfa.

 Mahmut Tuncer’in güzel ve keyifli sohbetinin ardından Sünnet düğünüyle Erkekliğe ilk adımı atan Yakup Hamza Kayacı’ya Annesi Didem ve Babası Yusuf Kayacıyla birlikte hayat boyu sağlık ve mutluluklar diliyoruz.