Türkiye’de planör eğitimiyle pilot yetiştiren tek üniversite unvanına sahip KTO Karatay Üniversitesi, Pilotaj Bölümü’ne ilk yıl 5’i yüzde yüz burslu, 35’i ise ücretli olmak üzere toplamda 40 öğrenci kabul edecek.

Türkiye, diğer ulaşım sistemlerinde olduğu gibi coğrafi konumu gereği havayolu taşımacılığında da önemli bir potansiyele sahip. Özellikle Asya ve Avrupa arasında ülkemizin hava sahasının stratejik ve ekonomik önemi gün geçtikçe artıyor. Modern yaşamın en hızlı aynı zamanda en güvenilir ulaşım aracı kabul edilen hava ulaşımının en büyük gereksinimi hiç şüphesiz nitelikli teknik eleman. Sektörde ise donanımlı ve nitelikli pilot eksikliği dünyada olduğu gibi, ülkemizde de büyük boyutlarda. Özel havacılık şirketlerinin artması ile başlayan hava ulaşımındaki hızlı büyüme ve gelişim süreci, nitelikli personel ihtiyacını doğuruyor. Havacılık sektöründeki bu gelişmeler uluslararası standartlarda pilot ihtiyacını ön plana çıkarıyor.

KTO Karatay Üniversitesi’nden Konya’da Pilotaj Bölümü

         Çağın ihtiyaçlarını gözeterek bünyesine yeni bölümler kazandıran KTO Karatay Üniversitesi de 2019-2020 akademik yılında Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu bünyesinde açılan Pilotaj Bölümü’ne ilk öğrencilerini almaya hazırlanıyor.

Son Teknoloji ile Eğitim Almış Pilotlar

Teorik ve uygulamalı alan eğitimlerinin yoğun olarak verileceği nitelikli pilotlar yetiştirmeyi hedef edinen KTO Karatay Üniversitesi, Pilotaj Bölümü’ne ilk yıl 5’i yüzde yüz burslu, 35’i ise ücretli olmak üzere toplamda 40 öğrenci kabul edecek.

İsteğe bağlı hazırlık eğitimi ve 4 yıllık eğitim süresi ile KTO Karatay Üniversitesi Pilotaj Bölümü, havacılık sektörünün ulusal ve uluslararası standartlarda, son teknoloji ile eğitim almış pilot ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor. 

Öztürk: Pilotaj Bölümü ile Konya’ya Yeni Bir Sektör de Kazandırılacak

Bu yıl ilk öğrencilerini alacak olan Pilotaj Bölümü hakkında bilgiler aktaran KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Öztürk, havacılık sektörünün stratejik ve ekonomik öneminin gün geçtikçe arttığı ülkemizde, bölümün ülke ve Konya açısından   önemine değindi. Başkan Öztürk, “Son 10-15 yıla baktığımızda dünyada ekonomik büyümeyle birlikte ülkemizde de havacılık sektöründe büyük mesafeler kat ettik. Bu gelişmelerle beraber sektörde büyük bir iş gücü açığı da ortaya çıktı. Ülkemiz stratejik anlamda özel bir coğrafyada bulunuyor. Üniversite olarak Pilotaj Bölümü ve Pilot Akademisi açma yönünde karar verdik, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından da onayı verildi. Bunun ülkemiz ekonomisine çok büyük katkısı olacağına inanıyor ve Konya’ya yeni bir sektörün kazandırıldığını düşüyorum. Farklı sektörlere de elbette büyük katkısı olacak bir alan. Üniversite olarak Konya’ya, ülkemize ve gençlerimize önemli bir bölüm kazandırdığımızı düşünüyor, hayırlı olmasını temenni ediyorum.” ifadelerine yer verdi.

“Pilotlar Aynı Zamanda Mühendis Olarak Mezun Olabilecek”

KTO Karatay Üniversitesi Pilotaj Bölümü’nde eğitim görmenin ayrıcalıklarına da vurgu yapan Başkan Öztürk, “Üniversite olarak Pilotaj Bölümü’nde birçok bölümde çift anadal programı imkânı sunuyoruz. Öğrencimiz bu mesleği seçebilir, daha sonra fikir de değiştirebilir. O sebeple üniversitemizde Pilotaj Bölümü’nü bitiren bir öğrenci şartları sağlamak kaydıyla çift anadal programı ile mühendislik diplomasına da sahip olabiliyor. Mesleğini icra etmek isterse daha donanımlı bir pilot oluyor ya da tamamen farklı bir mesleğe, mühendislik alanına yönelebiliyor.” diye konuştu.

KTO Karatay’dan Pilot Akademisi ve Türkiye’de İlk Olarak Bir Üniversiteye Özgü Havapark

Üniversite bünyesinde kurulan Pilot Akademisi’nin de müjdesini veren Başkan Öztürk, “Üniversitemiz aynı zamanda Pilot Akademisi’ni de kuruyor, öğrenci 4 yıllık lisans eğitimini tamamladığı takdirde direkt olarak, herhangi bir eğitime tabi tutulmadan yardımcı pilot olarak göreve başlayabiliyor. Öğrencilerimizin eğitimleri için  305 bin metrekare olan eğitim/uçuş alanımızın planlaması da yapılmaktadır. KTO Karatay Üniversitesi 4 yıl sonunda kendi havaalanı olan 14 uçaklık filoya sahip bir üniversite haline gelecektir. Pilotaj Bölümü ile Konya’da havacılığı geliştirmek adına da önemli bir adım atmış olduk. Öğrencilerimiz kendi uçak filosuna sahip ve Türkiye’de ilk olarak kendi havaparkına sahip bir üniversitede Pilotaj eğitimi almanın avantajını KTO Karatay’da yaşayacaktır.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de Planör Eğitimiyle Pilot Yetiştiren Tek Üniversite KTO Karatay

Havacılık sektörü hızla büyüyor. Sektördeki gelişmeler ve sunduğu imkanlar, pilotluk mesleğini cazip hale getiriyor. Pilotluğu kariyer planına alan gençlerin sayısı da hızla artıyor. Her yıl dünyada 20 bin, Türkiye'de ise 750-1000 pilota ihtiyaç duyuluyor. Sektördeki açığı gidermek için pilotluk eğitimi veren üniversite ve kurum sayısı da hızla çoğalıyor. KTO Karatay Üniversitesi de 2019-2020 akademik yılında Pilotaj Bölümü’ne ilk   öğrencilerini kabul edecek. Bölümün uygulama alanı olarak ise öğrencilerimiz 1000 metrelik asfalt pist, 750 metre çim pist, hangarlar, taksi yolu, sosyal tesis ve açık alandan oluşan bir alanda pilotaj eğitimi alacaklar. Teorik ve uygulamalı alan eğitimlerinin yoğun olarak verileceği, sektörde farklılık oluşturacak pilotlar yetiştirmeyi hedef edinen KTO Karatay Üniversitesi Pilotaj Bölümü, havacılık sektörünün ulusal ve uluslararası standartlarda, son teknoloji ile eğitim almış pilot ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor. Üniversite ayrıca Türkiye’de planör eğitimiyle pilot yetiştiren tek üniversite unvanını da elinde bulunuyor.

Türkiye, Avrupa Hava Trafiğine En Fazla Katkı Sağlayan Ülke Konumunda

Havayolu ulaşımında ülkemiz son 16 yılda kat ettiği ilerleme ile küresel düzeyde aşılması zor rekorlar kırarak, dünyanın hayranlıkla takip ettiği bir başarı hikâyesine imza atmanın gururunu yaşıyor. Ülkemizde 2018 yılında 210 milyonu aşan yolcu sayısı ile sektörün cirosu 15 yılda 35 kat artarak 110 milyar liraya ulaşmıştır. Bugün sivil havacılıkta Türkiye, Avrupa hava trafiğine en fazla katkı sağlayan ülke, havalimanlarımız yolcusunu en fazla arttıran havalimanları, Türk Hava Yolları dünyanın en fazla noktasına sefer yapan havayolu ve havalimanı işleticilerimiz yurt dışında en fazla tercih edilen işletmeler olmuştur. Türkiye; son 10 yılda doğrudan uluslararası bağlantı noktalarının sayısını yüzde 192 artırarak yaklaşık 3 katına çıkarmış ve doğrudan ve dolaylı bağlanabilirliğini ise yüzde 534 arttırarak Avrupa’da uçuş ağını en fazla büyüten ülke konumuna erişmiştir.

Gelecek Sivil Havacılıkta

Sivil havacılıkta sağlanan bu büyüme çerçevesinde ülkenin mevcut potansiyelini ve kaynaklarını en verimli şekilde bu alana kanalize ederek, İstanbul Havalimanı gibi dev bir projeyi ise hayata geçirmeye muvaffak olmuştur. Ülkemizin uluslararası küresel havacılık merkezi olması hedefiyle çıktığı bu yolda, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı geçtiğimiz yıl hizmete açılmış havacılıktaki başarı hikâyemize bir yenisi daha eklenmiştir. Bu bağlamda 2018 yılı, havacılık alanında daha ileri bir vizyonla küresel düzeyde bir aktör olma yolunda atılan bir hamle olarak sivil havacılık tarihimizde adeta bir dönüm noktası olmuştur. Bu dev proje transit yolcular için kıyasıya bir rekabetin yaşandığı havacılık sektöründe ülkemizi mükemmel bir taşımacılık altyapısına sahip, bu anlamda dünyanın en rekabetçi noktalardan biri haline getiriyor.

Sektörde İstihdam Oranı Her Geçen Yıl Artıyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan sektöre yönelik raporda; 2017 yılında Dünya genelinde havacılık sektörü hizmet ihracatında ABD birinci, Birleşik Arap Emirlikleri ikinci ve 11.295 milyon dolar ile Türkiye, üçüncü sırada yer almaktadır. Sektörde istihdam edilen kişi sayısı ise yaklaşık 200.000’e ulaşmıştır.