Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde gerçekleştirilen açılışa Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hüseyin Kara ve Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut, Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan V.  Prof. Dr. Osman Tugay, ANG Vakfı Fotoğraf ve Sergi Koordinatörü Kenan Kaya, dekanlar, enstitü müdürleri, meslek yüksekokulu müdürleri,  öğretim üyeleri, öğrenciler ile çok sayıda sanatsever katıldı.

 Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Kara, bahçe kültürünün önemine dikkat çekerek, “Bahçe kültürü kar yağdığı zaman tefekkürü ve ölümü hatırlatan, yağmadığı zaman bizi hoşnut eden çok önemli yerlerden birisi. Bir evin en güzel yeri neresi denilirse, selamlama kısmının oluştuğu, bakınca tebessümle karşıladığımız bahçeleridir deriz. Bizim üniversitemizin de bahçeleri var. Önemli bahçelerinden biriside Güzel Sanatlar Fakültesi. Biz çiçekleri sadece görünce hatırlayan değil, inancımız ve düşüncemizin kalbimize mıh gibi çiviyle çaktığımız önemli süreçlerdir, çiçekler. Biz ‘gül’ dediğimizde, içimize tefekkürü sığdırdığımız Peygamber Efendimizi hatırlarız. ‘lale’ denilince konuşabilmenin erdemini hatırlarız. Bir başka çiçek ile kışı ve yazı hatırlarız. Bu hatırladığımız tahlilleri bize aktarabilen, sunabilen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

 Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili Osman Tugay, “Osmanlı döneminde bahçe ve çiçek, kültürel mirasımızın en önemli parçalarından birini oluşturmuştur. Anadolu coğrafyasındaki bitki çeşitliliğini fark eden çok sayıda botanikçi ve eczacı 1500’lü yıllardan beri çok sayıda çalışma yaparak bitkilerimizi Avrupa’nın farklı şehirlerine götürmüşlerdir. ‘Lale’yi Avrupa’ya ilk götüren kişi Kanuni Sultan Süleyman’a elçi olarak gelen Busbecq’tir. Anadolu coğrafyasında 14 çeşit doğal lale yetişiyor. Osmanlı döneminde bunun birçok varyeteleri oluşturularak inanılmaz bir çeşitlilik sağlanmış, bahçelerde yetiştirilmiş ve çok farklı yerlerde süslemecilikte kullanılmış. Lalenin 1600’lü yıllarda Hollanda’da çok meşhur olmuş herkes bahçesinde lale yetiştirmeye başlamış ve o dönem Hollandalılar için ‘Lale Devri’ adını almış. Bizim değerli bir çiçeğimizin rantını maalesef Dünyaya pazarlayan Hollanda almıştır. Son yıllarda bu zenginliğimizi ekonomiye dönüştürmek için Konya’da Dünyanın en büyük lale üretim çiftliklerinden birisi kurulmuştur ve artık Hollanda’dan lale satın alınmıyor. Lale aynı zamanda turizm sembolümüz olmuş ve her yıl İstanbul’da lale festivalleri yapılıyor. Ülkemizde 11 bin 707 farklı bitki çeşidi yetişmekte ve bunlardan 3 bin 649’u endemiktir.  İşte bu zenginliğimizi nasıl kullanabileceğimizi araştırarak gıda ve ilaç gibi farklı yollarla ekonomiye katkı sağlayacak çalışmalar yapmalıyız. Bu sergi ile Osmanlı döneminde oldukça ayrıntılı gündemde olan çiçeklerimiz için bir farkındalık oluşturmak istedik” dedi.

 ANG Vakfı Fotoğraf ve Sergi Koordinatörü Kenan Kaya, açılan serginin kendi kendini anlatabileceğini söyledi. Serginin 2010 Avrupa Kültür Başkenti Etkinlikleri çerçevesinde düzenlendiğini belirten Kenan Kaya, 2010 yılından itibaren sergiyi yurt dışı ve yurt içinde farklı şehirlere taşıyarak insanlarla buluşturduklarını kaydetti.  Ayrıca Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin (NGBB) ülkemiz için öneminden bahsetti.

 Açılış konuşmalarının ardından, 152 adet tablodan oluşan sergi alanı gezildi. Büyük beğeni toplayan sergi, 27 Şubat tarihine kadar ziyaret edilebilecek.