İkindi Sohbetlerinde “Glistralı Abbas, Tahir Hocalar Ve Delibaş Vakası” Konuşuldu.
İsmail Detseli: “Son dönemde yetişmiş önemli şahsiyetlerden biri olan Abbas Hoca Delibaş İsyanı sırasında idama mahkum olmuş, Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Tahir Efendi’nin kız kardeşinin araya girmesiyle dosyası yeniden incelenerek idamdan kurtulmuş, Edirne’ye sürgüne gönderilmiştir.”
Konya Büyükşehir Belediyesi ile Konya Fikir, Sanat, Kültür Adamları Derneği ve Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırma Merkezinin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Gazeteci İsmail Detseli “Glistralı Abbas, Tahir Hocalar ve Delibaş Vakası” konusunda bir konferans verdi.
Son dönemde yetişmiş önemli kişilerden olan Abbas Hoca üzerinde duran İsmail Detseli; “Evliya Tekke köylü olan Abbas Hoca1872 yılında doğmuş, nişanlısını dövmesiyle kız tarafının tehditleri üzerine kız kardeşinin isteğiyle İstanbul’a gitmiş, burada medrese eğitimi almıştır.” dedi.
KÖTÜLÜKTEN DOĞAN İYİLİK
Dedesinin de hocası olan Abbas Hoca hakkında şu anda 87 yaşında olan torunu Abbas’dan bilgi aldığını söyleyen Detseli, Hoca’nın İstanbul’da okuduğu yıllarda sürekli uğrayıp sohbet ettiği Yahudi tüccar ile ilgili bir olayı nakletti: “Tüccar bir gün Hoca Efendi’ye der ki ‘Yahu Abbas Efendi benim gözüme bir hâl oldu, kanlanıyor, yaşarıyor. Doktora gittim bir çare bulamadılar. Sen hocasın, acaba bir dua okusan bir ilaç söylesen gözüme bir çare olsa’ der. Hoca, Müslüman düşmanı Yahudi’ye kötülük olsun diye ‘Acılı bir avuç toz biberi gözüne sar, o acı biber gözünü iyileştirir, ben de dua edeyim.’ der. Adam denilenleri uygular gözdeki yanma ve yaşarma geçer, Hoca’ya; ‘Yahu, bu İslâm dininin adamları hem bilgili hem de iyi niyetli, evde hanımdan korkmasam Müslüman olacağım.’ der. Bu olay Hoca’ya büyük bir ders olur. Sonradan aldığı haberden Yahudi’nin Müslüman olduğunu öğrenir.”
MUHTARA HADDİNİ BİLDİREN ABBAS HOCA
Hocalığı yıllarında köyde hırsızlık olaylarının artması üzerine Abbas Hoca’nın Cuma hutbesinde muhtara hitaben ağır sözler söylediğini belirten Detseli, Hoca’nın “Bu muhtarlığı yapamıyorsan bırak başkası yapsın” sözü üzerine muhtar Hoca’yı mahkemeye vermek ister, köylülerin ısrarı üzerine vazgeçer. Muhtar, Hoca’nın da bulunduğu sohbette Hoca’ya “Hadi seni affettim, seni mahkemeye vermeyeceğim” deyince Hoca, hırsızlık yapanları koruduğunu bildiği muhtara “Sen kimsin de beni affedeceksin, affetmek Allah’a mahsustur.”der. Anlattığı hikayeyle olayı özetler.
DELİBAŞ İSYANI VE ABBAS HOCA
Detseli, 1953 yılında vefat eden Abbas Hoca ile ilgili Hınız Amca (Hüseyin Hınazlı)‘nın Delibaş İsyanı hakkındaki konuşmasını aktardı: “Osmanlı’nın yıkılışından sonra ülkede başıbozuk hareketler ortaya çıkmış ‘Din ve devlet elden gidiyor’ diyerek isyan çıkartmış. Suçlu olanlar sorgusuz infaza tabi tutulmuş, bazılarının suçu olmadığı halde sadece şahsî ihtiraslar uğruna başkalarının ilgası ile idam edilmişlerdir. Köyümüze gelen Delibaş’ın adamları tellal çıkartıp Delibaş’a katılmaya çağırırlar. Köylüler, Abbas Hoca’ya dinin elden gidip gitmediğini araştırmasını istemesi üzerine Delibaş’ın yanına gider. Bunların dinle ilgisinin olmadığını görünce kendi köylüsü kişilere saklanmalarını söyler.” Kuvay-ı Milliye Grubu isyânı bastırdıktan sonra topladığı isyancıları Konya’da Tantavi Hanı’nda toplayıp yargıladığını ifade eden Detseli, Abbas Hoca’nın da tutuklanarak hana getirildiğini arkadaşlarına “salatentüncina” okumalarını istediğini, Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Tahir Efendi’nin kız kardeşinin araya girmesiyle idamdan kurtulduklarını; ancak sürgüne gönderildiklerini ifade etti.
Detseli, Glistra’da mezarı bulunan Abbas Hoca’nın mezarına taş konulmasını istemediğine dikkat çektikten sonra çocukları hakkında şu bilgileri verdi: “Büyük oğlu Mehmet, Kurtuluş Savaşına Mekkare subayı olarak katılmış, 2. Dünya Savaşı’nda da görev yapmıştır. Dinine çok bağlı birisiydi, 1994 yılında köyünde öldü. 1911 doğumlu ikinci oğlu Mustafa Sabri 1937’de gölette boğuldu. 1917 doğumlu Mevlüt Münir de 1993’te öldü.”
Delibaş hakkında bilgi veren Detseli, 1920 yılında 600 adamıyla Çumra’da isyân başlatan Delibaş, isyân bastırılınca Fransızlara sığındığını sonra da Yunan ordusunda görev yaptığını, 1921’deki isyanda ise adamları tarafından öldürüldüğünü, Hıyanet-i Vataniye Kanunu çerçevesinde İslahat-ı Medaris hocalarından üç değerli insanın da asılmasının halkta hoşnutsuzluk yarattığını söyledi.
Program sonunda Büyükşehir Belediyesi Koyunoğlu Şehir Müze ve Kütüphanesi Müdürü Hasan Yaşar, Abdullah Fevzi Tanrıkulu’nun 3.ciltlik hatıratında Delibaş ile karşılaştığını, Delibaş’ın mübarek bir zat olmadığını, Konya İstiklâl Mahkemeleri zabıtlarının daha yayınlanmadığını belirtti. Muğla Basın İlan Kurumu İl Müdürü M. Ali Köseoğlu tarafından İsmail Detseli’ye günün anısına hediye takdim edilerek toplu hatıra fotoğrafı çekimi yapıldı.
Kaynak: Haber Merkezi
BENZER KONULAR
Bodrum Müzik Festivali’nde Karsu İle Senfonik Bir Akşam
Bodrum Müzik Festivali Fazıl Say ve Nil Venditti Yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası’nın Görkemli Konseriyle Başladı
M. Sinan Ümit, “Çınarlı Dürüst, Mert ve Cesur Bir İnsandı”
Gevale Kalesi Tarihe Işık Tutuyor
Gizem Dolu Bir Hikaye "Son Kamelya"
Kul Remzi Kitabını İmzaladı
Abdürreşid İbrahim Efendi ve Şair Mehmet Çınarlı
Nasreddin Hoca’yı Ayağa Düşürmeyin
TYB’de Ödüllü Kısa Film ve Belgeseller Değerlendirildi
Başkan Altay Saraybosna KOMEK Sergisinin Açılışını Yaptı
Ziyaretçi Yorumları
Bu Habere Henüz Yorum Eklenmemiş.
KÜLTÜR-SANAT |
İŞ DÜNYASI |
TEKNOLOJİ |
EĞİTİM |
DÜNYA |