Selçuk’ta, 10. Türkiye İran Tarihi ve Kültürel İlişkileri Sempozyumu
Süleyman Demirel Kültür Merkezinde gerçekleşen sempozyuma Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Okka, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, İran İslam Cumhuriyeti Kültür Müsteşarı Mahmut Sıtkızade, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
10. Türkiye-İran Tarihi ve Kültürel İlişkileri Sempozyumuna ev sahipliği yapmaktan dolayı gurur duyduklarını ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Okka, “Selçuk Üniversitesi olarak kardeş ülke İranla kültürel bağlamda neler yapabiliriz? Diye düşündük. Yüksek lisans, doktora ve öğrenci değişim programlarıyla ilgili görüşmelerimiz oldu. Bölgenin güçlü üniversitesi olarak iranla ilişkilerimiz son derece gelişmiş bir şekilde devam edecek, öğrenci değişimini sağlayacağız. Kültürel programların, son derece önemli olduğuna inanıyorum. Elimizden gelen her türlü desteği sağlayacağız. Başarılı bir sempozyum geçmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.
“TÜRK-İRAN BAĞLANTISI SİYASİ ZİNCİRDEN İBARET DEĞİL”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, “10. İran Türkiye İlişkileri sempozyumunu sizlerle bir kez daha paylaşmaktan dolayı mutlu olduğumu paylaşmak isterim. Hz. Peygamber, ‘ben ibadetin çok olanından ziyade devamlı olanını severim’ diyor. Bu yaptığımız bilimsel çalışmayı da bir ibadet olarak telakki edecek olursak devamlılık arz eden, bu iş geleceğe ışık tutacak faydalı faaliyetlerimiz arasında yer alıyor.İran ile Türkiye dünyanın ve bölgenin vazgeçilmez ağırlıklı ülkelerinden ve devletlerindendir. Ne tarafından bakarsanız bakın, tarihe çok derin hatlarla bağlı iki devletten ve milleten söz ediyoruz. Türkiye açısından İran tarihi derinlik göz önünde bulundurulduğunda ne Yunanistan ne Rusya ne Ukrayna ne de diğer komşular hiç biri daha öteye gitmiyor.Türk ve İran bağlantısı yıllar içerisinde sadece siyasi zincirden ibaret değildir. İki milletin bağlantılarında elbette kültürün, edebiyatın ve fikir şahsiyetlerinin de bu sağlam bağ içerisinde çok büyük rolleri olmuştur” diye konuştu.
“TÜRKİYE İLE İRAN ARASINDAKİ İLİŞKİLER PEKİŞTİRİLMELİ”
Türkiye İran arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesi gerektiğinin altını çizen İran İslam Cumhuriyeti Kültür Müsteşarı Mahmut Sıtkızade, “10. Türkiye-İran Tarihi ve Kültürel İlişkileri Sempozyumu gibi sempozyumların ülkelerin gerçek yüzünü tanımaya neden olur. Gençlerimizin, bu sempozyumları takip ederek iki ülkenin gerçek yüzünü okuyup öğrenmeleri gerekiyor. Umarım, bu sempozyum başarılı olur. 20 sene boyunca sempozyumu yürüten ve emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs ise, “Etrafınıza şöyle bir göz gezdirdiğinizde gerçekten coğrafyamızda tarihi kökleri, kurdukları medeniyet ve kültür itibariyle Türkiye’nin yani Osmanlı Devleti’nin tarihi mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve kendisi de bir zamanlar bugünkünden çok daha büyük bir devlet olan İran Devletinin 21. yüzyılın başında bulundukları siyasi yapı itibariyle, çok farklı bir manzara arz ettiklerini ifade etmek gerekir. Ön yargılardan ve zihnemize dayatılan kalıplardan çıkıp Türkiye ve İran’ı başka gözle görmeliyiz. Bu toplumların dinamiklerini, sosyal hakikatenlerini, tarihi, kültürel manevi değerlerini, öğrenemeyi ve geniş kültürel ilişkileri döndürmeyi mutlaka gerçekleştirmek durumundayız. Bunun için en önemli görev kültür insanlarına düşüyor. Her iki ülkede de çok ciddi kültürel potansiyellerimiz var” diye konuştu.
Konuşmaların ardından heyetler arasında hediye takdimi gerçekleştirildi.
“BELGELERLE TÜRK- İRAN İLİŞKİLERİ” SERGİSİ AÇILDI
Sempozyum açılışının ardından Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Belgelerle Türk- İran ilişkileri” sergisinin açılışı yapıldı. Sempozyuma Türkiye’den ve İran’dan katılan 37 bilim insanı, geçmişten bugüne Türk-İran ilişkileri hakkında değerlendirmeler yapacak. 14 Aralık tarihine kadar 10 oturumda, Türklerin ve İranlıların ortak tarihinde edebiyat ve felsefe gibi kültürel etkileşim alanları, iki halkın İslam medeniyetine katkıları, tarih boyunca yaşadıkları çatışmalar ve kurdukları ittifaklar konuşulacak. Sempozyumda iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği de ele alınacak. Bu yıl, 7-17 Aralık tarihlerinde Konya’da gerçekleştirilecek olan Hz. Mevlâna’nın 745. vuslat yıl dönümü anma törenleri (Şeb-i Arûs) içerisinde gerçekleşecek olan sempozyumda katılımcılar, iki toplumun ortak değeri olan Hz. Mevlâna ve Mevlevlik kültürünü de anma törenlerinin atmosferi içerisinde değerlendirme fırsatı bulacaklar.
Kaynak: Haber Merkezi
BENZER KONULAR
Bodrum Müzik Festivali’nde Karsu İle Senfonik Bir Akşam
Bodrum Müzik Festivali Fazıl Say ve Nil Venditti Yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası’nın Görkemli Konseriyle Başladı
M. Sinan Ümit, “Çınarlı Dürüst, Mert ve Cesur Bir İnsandı”
Gevale Kalesi Tarihe Işık Tutuyor
Gizem Dolu Bir Hikaye "Son Kamelya"
Kul Remzi Kitabını İmzaladı
Abdürreşid İbrahim Efendi ve Şair Mehmet Çınarlı
Nasreddin Hoca’yı Ayağa Düşürmeyin
TYB’de Ödüllü Kısa Film ve Belgeseller Değerlendirildi
Başkan Altay Saraybosna KOMEK Sergisinin Açılışını Yaptı
Ziyaretçi Yorumları
Bu Habere Henüz Yorum Eklenmemiş.
KÜLTÜR-SANAT |
İŞ DÜNYASI |
TEKNOLOJİ |
EĞİTİM |
DÜNYA |