Siyaset Akademisinin Yeni Dönemi Başladı
AK Parti'nin geleneksel hale getirdiği siyaset akademisinin 18'ncisi Mevlana Kültür Merkezinde gerçekleşti. Siyaset Akademisi’nin açılışında AR-GE’den sorumlu İl Başkan Yardımcısı Lokman Özturhan program ile ilgili bilgiler verdi. Siyaset akademisinin bir okul misyonu yürüttüğünü belirten Özturhan, “Bugüne kadar siyaset akademisine toplamda 60 bin kişi katıldı ve bunlardan 25 bini eğitimini başarı ile tamamlayıp sertifika almaya hak kazandı. Bu sene 18.’si gerçekleştirilecek siyaset akademisi için Konya’da 430 kişi başvuruda bulundu.” dedi.
"YAPILAMAZ DENEN İCRAATLARI ORTAYA KOYDUK"
Siyaset Akademisinin açılışında konuşan AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, “AK Parti, siyaseti olması gerektiği çizgisine taşımak için büyük badireler yaşayarak bugünlere getirdi. İlk çıkış gününde sözünde, kararında millette olduğunu hiçbir şeyin de eskisi gibi olmayacağına dair liderimiz, kurucu genel başkanımız Cumhurbaşkanımızın çıkış fermanı Türkiye'yi 17 yılda bu noktaya getirdi. Ve her toplantıda şunu ifade etmişti: AK Parti siyasette müseccel marka olacak diye, gerçekten kısa bir süre sonra iktidara geldik. Yapılamaz denen büyük icraatları ortaya koyduk ve Türk siyasetini gençleştirdik ve gençleştirmeye de devam ediyoruz.2002’de seçilme yaşı 30 iken önce 25’e daha sonra da 18’e indi. Bu gençliğe olan bir güvenin ifadesidir. Siyaset Akademisi’nin yeni dönemi hayırlı olsun.” şeklinde konuştu.
"AK PARTİ İLKLERİN PARTİSİDİR"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Konya Milletvekili Ahmet Sorgun da AK Parti'nin ilklerin partisi olduğunu belirtti. Sorgun, "Akademinin 10 yılı geride kaldı. 2008-2018 18.Dönem ve 60 binin üzerinde katılımcı. AK Parti ilklerin partisi ve ilkelerin partisidir" ifadelerini kullandı.
“AK PARTİ’DEN ÖNCE VESAYETÇİ BİR ANLAYIŞ VARDI”
Siyaset Akademisi 18. Döneminin açılışında son olarak söz alan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AK Parti'den önce vesayetçi anlayışın olduğunu belirterek, “AK Parti 2007 yılında Cumhurbaşkanımızın önderliğinde AK Parti Siyaset Akademisini kazandırmış bir partidir. Çünkü AK Parti siyaseti laf ile siyaseti kuru vaatler ile siyaseti aldatma üzerine değil siyasetti bilimle, siyaseti sonuç alma ile siyaseti vatandaşların sorunlarını tespit etme ve çözme anlayışıyla, misyonu ve vizyonuyla düşünen bir siyasi harekettir. Çünkü siyaset tarzı değişti Türkiye'nin AK Parti ile beraber... Eskiden hesap vermeyen bir siyaset anlayışı vardı. AK Parti ile birlikte AK Parti milletten hiçbir şekilde iradesini almayan hiçbir gücün bu ülkeyi yönetmeyeceği ve milletten başka hiç kimseye hesap vermeyeceğini bu ülkeye tarzı siyaset olarak öğretti. Türkiye'de bu milleti vatandaşımızı sadece vergi veren oy veren bir vatandaş kitlesi olarak gören siyaset anlayış vardı. Vatandaş Ali amca, Ayşe teyze oğlunu askere gönder, vergini ver, oyunu ver... Ülkeyi kim yönetecek? Ülkeyi ağa babaları yönetecek. Vatandaş Ahmet amca, Ali amca, Ayşe teyze yönetmeyecek. İşte bu anlayışın adı vesayetçi anlayıştı” dedi.
“TÜRKİYE'DE AK PARTİ İLE SİYASET TARZI DEĞİŞTİ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'nin kuruluşunda; ‘Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır’ sözüne atıfta bulunan Gül, Türkiye'de AK Parti ile siyaset tarzının değiştiğini dile getirdi. Gül, AK Parti'nin gücünü milletten aldığını, başka bir mecraya hesap vermeyeceğini belirterek, "Bu milletin iradesiyle gelmişse bu ülkeyi yönetir. Bu milletin iradesinden başka hiçbir güce teslim olmaya fırsat vermez. Türkiye'de milleti sadece vergi ve oy veren vatandaş kitlesi olarak gören siyaset anlayışı vardı. Vatandaş mı, oğlunu askere gönder, vergini ver, oyunu ver. Bu ülkeyi de ağababaları yönetecek. Vatandaş Ahmet amca, Ayşe teyze yönetmeyecek. Bu anlayışın adı vesayetçi anlayıştır.” diye konuştu.
“TÜRK DEMOKRASİ TARİHİNİN EN ÖNEMLİ SEÇİMLERİNDEN BİRİ BİZLERİ BEKLİYOR”
Sandıktan millet iradesinin çıkmadığı anlayışın vesayetçi oligarşik zihniyet olduğuna dikkati çeken Gül, AK Parti'den önce, yetki, söz ve kararın millete ait olmadığı siyaset tarzının hakim olduğunu aktardı. Gül, Türkiye'yi dış güçlerin, vesayetçilerin ve bürokratik seçkinlerin yerine milletin yönetmesi için mücadele verildiğini vurgulayarak, AK Parti'nin milletin iktidar olduğu siyaset tarzını sürdürdüğünün altını çizdi. Türk demokrasi tarihinin en önemli seçimlerinden birinin 2019'da yapılacağını anımsatan Gül, anayasa değişikliğine ilişkin yapılması gerek uyum değişikliklerinin de TBMM'nin gündemine geldiğini hatırlattı.
"SEÇİM İTTİFAKI" DEMOKRATİK KATILIMI ARTIRACAK”
Türkiye'de ittifakların her seçimde görüldüğünü, bunun da yapılmasında yasal engellerin bulunmadığını aktaran Gül, “Bir parti amiral gemisi oluyordu. Diğerleri o partinin amblemi altında seçime giriyordu. İttifak yapmayı meşru ve yasal hale getiren bir düzenleme yapıyoruz. Seçim güvenliğine ilişkin önceden siyasi partiler başkanların isimlerini bildiriyorlardı. Kura çekiliyordu. Şimdi politize olmasın, tüm kamu görevlileri kuraya dahil olsun. Sandık kurulu başkanı bir partiyle anılmasın. Önceden okur-yazar olmak yetiyordu. Şimdi memurlar arasından seçileceği için daha eğitimli başkanlarla bu seçim yapılmış olacak. Seçim güvenliği de daha fazla sağlanacak. Seyyar sandıklarla engelli, yatağa bağlı seçmenlerimiz oylarını kullanabilecekler. Anayasada seçme hakkı temel bir haktır. Ambulanslarla oy kullanmaya gelenleri gördük. Sedye, tekerlekli sandalyelerde veya yakınlarının kucağında oy kullanmaya gelenleri görüyorduk. Bunlar gelebilenlerdi, bir de gelemeyenler vardı. İşte siyasal ve demokratik katılımı artıracak çok önemli değişiklikle bu vatandaşlarımızın da oy kullanmasına imkan geliyor.” şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ DAHA DA GÜÇLÜ BİR ZEMİNE OTURACAKTIR"
İttifak teklifinin AK Parti ile MHP'nin kendi çıkarları için yazdığı bir kanun teklifi olmadığının altını çizen Bakan Gül, şöyle devam etti: "Bu kanun teklifi demokrasinin daha da güçlenmesi, demokratik katılımın daha da güçlü olması için hazırlanan bir kanun teklifidir. Yıllar geçse de bütün partilerin uygulayabileceği bir kanun teklifidir. Konjonktürel, iki parti daha fazla nasıl çıkar elde eder diye düşünülerek hazırlanmamıştır. Türk demokrasisi ve Türkiye daha fazla nasıl uzlaşır, ittifakla siyasetine, geleceğine, hükümetine ve Meclisine sahip çıkar, bu çerçevede hazırlanmıştır. İttifak yapmak isteyenlerin önündeki engel kaldırılmıştır. Yapmak isteyenlere bir yol göstermektedir. Bu teklif Meclis'ten geçtikten sonra inanıyoruz ki; Türkiye'de demokrasi daha da güçlü bir zemine oturacaktır.” dedi.
“YARGIYA GÜVENİN AZALMASINA FETÖ SEBEP OLDU”
Abdulhamit Gül, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 4 bin hakim ve savcının FETÖ'den ihraç edildiğini belirterek, şunları kaydetti: "Neredeyse hakim ve savcıların üçte biri ihraç edildi. Adaleti bunlar veriyordu. Kendisine himmet vermemişse veya FETÖ'cü değilse memura ceza kesiyor. Mahkemede FETÖ'nün hakimi var. O da o cezayı onaylıyor. Başka türlü tutukluyu hapse attırıyor. Türkiye'de yargıya güvenin azalmasında en büyük etkenlerden birisi yargıya nüfus etmiş, sızmış FETÖ'nün mensuplarıdır. Bunların ihraç edilmesiye yaklaşık 5 bin yeni hakim ve savcı alınmıştır. Bu genç arkadaşlarımız da yargıya nefes aldırmıştır. Bu tahribatın hasarlarını yavaş yavaş ortadan kaldırmaya devam ediyoruz. İnşallah bu eksikliği hep birlikte gidermiş olacağız.” dedi. Program sonunda AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, Bakan Abdulhamit Gül'e hediye takdim etti.
Kaynak: Haber Merkezi
BENZER KONULAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya'ya Müjdelerle Geldi
Angı: Cumhurbaşkanı Erdoğan Müjdeleriyle Gelecek
Öztrak’tan Erdoğan’a Tatil Yanıtı: Darbe Yapılırken Kendileri Marmaris’te Çalışma Kampındaymış
Tahir Akyürek Gündemi Değerlendirdi
İthalatta Rekor ‘MISIR’da
Davutoğlu Sakarya'da; “Kim Ne Derse Desin Bu Gidişe İtirazımız Var”
Selman Özboyacı, Sanayi Esnafını Ziyaret Etti
Dev Yatırımda İhale Tarihi Belli Oldu
Çiftçiye Bir Darbe de Damat Berat Albayrak’tan Geldi
Ak Parti'li Leyla Şahin Usta'dan Bayram Mesajı
Ziyaretçi Yorumları
Bu Habere Henüz Yorum Eklenmemiş.
KÜLTÜR-SANAT |
İŞ DÜNYASI |
TEKNOLOJİ |
EĞİTİM |
DÜNYA |