AK Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir bir açıklaması yaparak ülke ve Konya gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Türk ordusunun Afrin operasyonu hakkında değerlendirmelerde bulunan Özdemir, “Ordumuz Afrin’de bir harekât yürütüyor. Bu harekât ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümeti siyasi bir çözüm sağlanabilmesi için çok sabretti. Belki 6 aydan fazla bir sabır ve diyalog süreci yaşandı.  Afrin harekâtı ile ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşu çok netti. Hem harekât başlamadan önce hem de harekât başladıktan sonra Sayın Devlet Bahçeli tavrını net bir biçimde ortaya koydu. Biz bu hususta iktidarımızın, ordumuzun, yanındayız, dua ediyoruz ve ordumuzun başarısını bekliyoruz dediler. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Bülent Tezcan de bir basın açıklamasıyla kendilerinin bu harekâtı desteklediklerini ifade etti. Bu anlamda sadece HDP’nin bu harekâta karşı çıktığını görüyoruz. HDP hatta kendilerine oy veren yandaşlarını sokağa çıkmaya davet etti. Bununla alakalı olarak Diyarbakır’da küçük bir hareketlenme olsa da hükümetimiz kararlı bir şekilde olayların önüne geçti. Geçtiğimiz günlerde de kendilerini sade vatandaş olarak nitelendiren ancak medyanın kendilerini çok yakından tanıdığı, eli kalem tutan yazarlar, şairler tüm AK Parti milletvekillerine e-posta göndererek sürecin diyalog ve barış ile çözülmesini, savaşın olmasını istemediklerini dile getirdiler. Kimse savaşı istemez. Tek bir askerinin kaybından yana tavır koyamaz. Bizim devletimiz ve hükümetimiz de böyledir. Ancak şartlar bizi bu operasyona mecbur kıldı.” dedi.

“TÜRKİYE’NİN AFRİN HAREKÂTINA HAKKI VAR”

Afrin harekatının Türkiye’nin toprak bütünlüğü için çok önemli olduğunu ifade eden Özdemir,  “Türkiye’nin Afrin harekâtına sonuna kadar hakkı var. NATO Genel Sekreteri ve sözcüsünün açıklaması da bu doğrultudaydı. Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terörle mücadeleye yönelik kararları ve BM sözleşmesinin 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkını kullanmaktadır. Dolayısıyla bizim kanuni gerekçelerimiz var. Zaten Afrin ile ilgili biz bu girişimde bulunmasaydık Hatay, Kırıkhan ve Reyhanlı’yı tehlikeye atmış olacaktık. Bu harekât kendi toprak bütünlüğümüz açısından önemliydi. O sebeple bu müdahaleyi yapmak zorundaydık. Harekâtın hemen ikinci gününde bölgede bulunan terör örgütlerinin bir kara propagandasına maruz kaldık. Basına bir takım fotoğraflar servis edilerek sivillerin özellikle de çocukların operasyondan zarar gördüğünü iddia ettiler.  Hükümet sözcümüz Bekir Bozdağ bir açıklama yaparak bizim burada kastımızın siviller olmadığı, operasyonun sadece teröristlere yönelik yapıldığını net bir biçimde ifade etti. Bu konuda Türk ordusunun büyük bir hassasiyet içinde operasyonu yürüttüğünü söylemeye gerek yok.” şeklinde konuştu.

 “YATIRIMCILARI KONYA’YA DAVET EDİYORUZ”

Ülke gündeminin ardından Konya ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Özdemir,  “Konya çok güzel bir yılı geride bıraktı. Öncelikle ihracatta bir rekor kırıldı. Bu başarının elde edilmesinde elbette aslan payı sanayicilerimizindir. Bu anlamda sanayicilerimize müteşekkiriz. Fakat Konya için bu yeterli değil. Zaten sanayicilerimiz de bu anlamda 2018 yılı için hedef büyüttüler. Bunda siyaset, sanayici ve millet bütünleşmesinin büyük etkisi var. Biz siyasetçiler olarak sanayicimize her zaman, her türlü desteği vermeye hazırız. Konya ihracatını önümüzdeki dönemlerde 5 milyarlara hatta 10 milyarlara çıkarabilmenin çabası içinde olacağız. Büyük yatırımcılar da yavaş yavaş Konya’ya gelmeye başladılar. Daha büyük yatırımcıların gelmesi için de buradan bir çağrı yapıyorum. Marmara’da İstanbul neyse İç Anadolu’da Konya odur. Bu anlamda tüm yatırımcıları Konya’ya davet ediyoruz. Yerli otomotivin Konya’ya gelmesi noktasında da elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Otomobilin tamamının ya da en azından bir kısmının Konya’da üretilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.

DİYANET’E 9 BİN 500 KADRO MÜJDESİ

Konya’nın öğretmen açığının bulunmadığını söyleyen Özdemir, 2018 yılı içinde Diyanet tarafından 9500 kadronun açılacağının da müjdesini verdi. Özdemir konuşmasına şu şekilde devam etti: “FETÖ’den bu kadar öğretmen atılmasına rağmen Konya’da öğretmen açığımız yok denecek kadar azdır. Şu anda yüzde 90 doluluk oranımız var. En düşük ilçemizde yüzde 75 doluluk oranı vardı. Bu konu ile ilgili olarak da Milli Eğitim Bakanlığımız ile görüşmelerimizi yaptık. İnşallah hiçbir bölgemizde öğretmen açığı bırakmayacağız. 2018 yılı sonunda ülke genelinde ikili eğitim tamamen kaldırılarak tekli eğitime geçilecek. Bu noktada da çalışmalarımız sürüyor. 2018 yılı itibariyle Konya, tamamıyla tekli eğitime geçmiş illerin başında yer alacaktır. Bunun dışında özellikle taşra bölgelerimizde din görevlisi açığının olduğu ile ilgili bizlere sık sık şikayet geliyordu. Bununla alakalı olarak Diyanet nezlinde yaptığımız girişimlerimiz olumlu sonuç verdi. Diyanet İşleri Başkanlığımız 2018 yılı itibariyle 9500 kadro açacak. İnşallah hiçbir camimizde imamımız müezzinimiz eksik kalmayacak.” diye konuştu.