Konya Büyükşehir Belediyesi ile Konya Fikir ve Sanat Adamları Derneği ve S.Ü. Selçuklu Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Dr. Hasan Özönder ve Gazeteci Araştırmacı yazar İhsan Kayseri “Mevlevîlik ve Mevlevî Dedesi Ahmet Remzi Akyürek” konulu bir konferans verdi.

Mevlevîliğin, Hz. Mevlâna’nın ölümünden sonra oğlu Sultan Veled tarafından, 13. yüzyılda Konya’da kurulduğunu, temelinin Hz. Mevlâna’nın görüşlerine dayandığını, tamamen sevgi ve hoşgörü üzerine kurulmuş bir müessese olduğuna dikkat çeken Dr. Hasan Özönder, “Mevlevîlik, insanı kâinatın özü olarak görmüş, devletin her zaman yanında olmuş ve Sünnî görüşün yayıncılığını yapmıştır.”dedi.

            Mevlâna ve Mevlevîlikle ilgili bazı kendini bilmez kişilerin menfî tutumları ve konuşmalarının tamamıyla isnat ve iftiralardan ibaret olduğunun altını çizen Özönder, “Hz. Mevlâna’nın Moğol casusu olması ne fizik olarak ne de psikolojik olarak mümkün değildir. Özel hayatıyla ilgili söylenenler de büyük bir iftiradır. Mevlevîlik bir cemaattir, bir topluluktur, hayırlı bir teşkilâttır, hiyerarşik kuralları vardır; tesadüfî bir bir araya gelme değildir. Başkanı, yöneticisi, sorumlusu, zabitanı, denetleyicisi ve görevli kadroları vardır. Mekânı bellidir, dergâhları vardır. Yaşam tarzı bellidir, sanat ve zanaat anlayışı vardır, hukuk düzeni bellidir. Gelenek ve görenekleri de kendine hastır. Kıyafetiyle muamelâtıyla fikir tarzıyla ilmiyle irfanıyla gayrîmüslimlerle olan münasebetlerini organize eden prensipleriyle başlı başına üst seviyede yaşanan bir Mevlevî hayatı vardır. Kaynağını Kurân ve Sünnet’ten alan ahlâk kuralları vardır. Kadın haklarına, yetim haklarına, devlet hukukuna son derece hassas davranan, değer veren bir teşkilâttır. İnsan, hayvan ve çevre konusunda da son derece hassastır. Bunun örnekleri gerek Hz. Mevlâna’nın gerekse Mevlevî dedelerinin eserlerinde açıkça görülür.”dedi.

Gazeteci Araştırmacı yazar İhsan Kayseri de Son Mevlevî Dedesi Ahmet Remzi Akyürek’i anlatan konuşmasında şöyle dedi: “Dede ünvânını alan Ahmet Zeki Akyürek Konya’dan Kayseri’ye tayin olmuştur. Mevlevîlikte bir yaşam tarzı olarak Dergâhı terk etmeden Dede’lerin evlenmesi yasak olduğundan Ahmet Zeki’nin Dedesi dergâhı terk ediyor ve evleniyor. Daha sonra da torununa kendi ismi veriliyor. O da dergâhta yetişip Dede oluyor. Mezarı da Kayseri’dedir.”

Program sonunda konuşmacılara Konya Basın Yayın ve Enformasyon İl Müdürü Cemil Paslı ve Yazar Ömer Lütfi Ersöz tarafından günün anısına hediye takdim edildi.