Doç. Dr. Kemal Kahramanoğlu: “Türk felsefesinin temeli Dîvân Şiiri olacaktır.”

Doç. Dr. Kemal Kahramanoğlu:  “Türk felsefesinin temeli Dîvân Şiiri olacaktır.”
yazdır
paylaş
yorumlar
yorum ekle
 

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bu Konu 17-Numaralı Katagoride -
Eklenme Tarihi : 2016-11-27 - 11:44 - Bu haberi 1488 kişi okudu.


TYB Konya Şubesinin İl Halk Kütüphanesi Konferans salonunda Cumartesi günü saat 14.00’de gerçekleştirdiği 2016 Yılı etkinliğinin son programında Doç. Dr. Kemal Kahramanoğlu “Dîvân Şiiri"ni anlattı.

NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi ABD Öğretim üyesi, Edebiyat Araştırmacısı Eğitimci Yazar Doç. Dr. Kemal Kahramanoğlu “Dîvân Şiiri” üzerine yaptığı konuşmada Divan Şiirinin bir bakıma Osmanlı Tasavvuf anlayışının aynası olduğunu belirterek " Osmanlının doğuşu ile Divan Şiirinin de doğduğunu, şiirin içinden çıktığı milletin oluşturduğu devlet ile bir paralellik gösterdiğini söyledi. Osmanlı Devletinin doğuş ve emekleme döneminde Divan Şiirinin de ortaya çıktığını, devlete paralel olarak gelişip zirveye çıktığını" söyleyen Kahramanoğlu, "Tanzimat ile Devletin yüzünü batıya dönmesi ile birlikte  Divan Edebiyatı da yerini batıdan devşirilen akımlara bırktı. Batının nesir olmadan medeniyet ve felsefe olmaz hikayesinden etkilenen Osmanlı aydını, şiiri bir tarafa bırakarak batı tarzı nesir yazmaya başladı. Bu arada batıdan gelen her şey bize güzel görünürken kendimizden olan veya doğudan gelen her şeye kötü gözle bakılır oldu." dedi.


Tanzimat sonrasında olduğu gibi Cumhuriyet sonrasında da Divan edebiyatından uzak durulduğunu hatta Divan Edebiyatından beslenen Abdülbaki Gölpınarlı ve Tanpınar gibi yazarlarında içinde bulunduğu edebiyatçıların Divan Edebiyatı için reddiyeler yazdığını söyleyen Doç Dr. Kahramanoğlu, "Bunun tek istisnası Ahmet Haşim'dir. O, Divan Şiirinin arkasında duran tek edebiyatçımızdır, diyebilirim" dedi.


Divan Edebiyatının temelinde Mesnevi'nin yattığını söyleyen Doç. Dr. Kahramanoğlu, "Diyebilirim ki Divan Edebiyatı Şairlerinin yüzde sekseni Mesnevi'den etkilenmiştir. Hatta bu şairlerin büyük çoğunluğu Mevlevi Dedesidir."


Doç. Dr. Kemal Kahramanoğlu,  Batı’nın zaman içerisinde aşk ve bilgeliği geride bırakarak soğuk akılla bir dünya kurduğunu ve şimdi de Doğu’nun mistizm’ine, duygusallığına, romantizmine geri dönmek zorunda olduklarını itiraf ettiklerinin altını çizerek Doğu edebiyatındaki derinliklerin farkına geç de olsa vardıklarını söyledi.


Hz. Mevlâna’nın bir İslâm âlimi iken kendisini şiire verdiğini ve 700 yıldan beri okunan Mesnevî’de varlık, yaratılış, insan-Allah ilişkisinin şiir olarak var olduğunu belirten Kahramanoğlu; “Bizim felsefemiz şiirimizdir. Hattâ Mehmet Kaplan şöyle diyor: Bir Türk felsefesi olacaksa bunun kaynağı yine şiir olacaktır. Ben de diyorum ki: Türk felsefesi olacaksa ve bunun da kaynağı şiir olacaksa; bunun temeli de Dîvân Şiiri olacaktır.  Biz, Dîvân Şiiri’ni ne kadar iyi öğrenirsek; Mesnevî’den başlayıp Şeyh Galip’e kadar gelen süreç içerisinde bu şiirimizi ne kadar iyi değerlendirirsek, o kadar iyi ve güçlü bir felsefemiz olacaktır. Yoksa Dîvan Şiiri’ni reddederek, tarihin dışına iterek bir yere varamayız. Bizim irfanî aydınlarımız da var, irfana dayanan burhanî ayrdınlarımız da var, burhâna dayanan beyân âlimlerimiz de var. Daha güçlü ve farklı bir okumayla yeniden bir dirilişe doğru gitmemiz lâzım. Bol bol okumamız lâzım.”dedi.


Hakikâtın bizim edebiyatımızda olduğuna vurgu yapan Kahramanoğlu, Batılılaşma sevdasıyla bütün estetik güzel sanatlarımızın sosyal hayatımızdan tamamen dışlandığını; bir dönem keman ve piyano’dan başka klasik enstrümanlarımızın bile kullandırılmadığını, söyledi.


Konuşma sonrasında soru cevap faslına geçildi. Bir soru üzerine Doç. Dr. Kahramanoğlu, günümüz sanatının probleminin devamsızlık olduğunu belirterek "Her on yılda bir akım değişiyor. Daha önce ortaya çıkan akım yok oluyor. Bu yüzden bir hoca çırak ilişkisi yaşanmıyor veya yaşanamıyor ." dedi.


Konuşmacı Doç. Dr. Kemal Kahramanoğlu’na teşekkür ederek Katılım Beratını takdim eden Konya Büyükşehir Basın Yayın Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, Kahramanoğlu'nun "son yıllarda süreklilik yok" sözüne atıfta bulunarak, "TYB Konya Şubesi, bu programları 15 yıldır düzenliyor. Bir gelenek oluşturduk ve bunu on yılın üzerine çıkararak bir ivme yakaladık. İnşa Allah bu programları gelecekte de kaliteyi artırarak devam ettireceğiz." diyerek TYB Konya Şubesi’nin çatısı altında daha nice anlamlı, mütevazı programlarda birlikte olmak istediğini söyledi.



Kaynak: Haber Merkezi Google

BENZER KONULAR


Bodrum Müzik Festivali’nde Karsu İle Senfonik Bir Akşam

Bodrum Müzik Festivali Fazıl Say ve Nil Venditti Yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası’nın Görkemli Konseriyle Başladı

M. Sinan Ümit, “Çınarlı Dürüst, Mert ve Cesur Bir İnsandı”

Gevale Kalesi Tarihe Işık Tutuyor

Gizem Dolu Bir Hikaye "Son Kamelya"

Kul Remzi Kitabını İmzaladı

Abdürreşid İbrahim Efendi ve Şair Mehmet Çınarlı

Nasreddin Hoca’yı Ayağa Düşürmeyin

TYB’de Ödüllü Kısa Film ve Belgeseller Değerlendirildi

Başkan Altay Saraybosna KOMEK Sergisinin Açılışını Yaptı

Ziyaretçi Yorumları

  • Bu Habere Henüz Yorum Eklenmemiş.
yorum ekle
İsminiz
:
E-Mailiniz
:
Yorumunuz ()
:
Güvenlik kodu
:
12768
Güvenlik kodu giriniz
:

KÜLTÜR-SANAT

İŞ DÜNYASI

TEKNOLOJİ

EĞİTİM

DÜNYA