Tasavvuf sohbetleri programına konuk olan televizyon programcısı ve yazar Sadık Yalsızuçanlar, İslam coğrafyasının İslamla tanışması ve İslam dininin bu coğrafyada yerleşmesine vesile olan Hz. Mevlana, Hacı Bektaş’ı Veli, Hacı Bayram-ı Veli ve Yunus Emre gibi gönül erlerinin hizmetlerini anlattı.

 Programın açılış konuşmasını yapan Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Şeb-i Arus etkinliklerinin vazgeçilmezi olan “Türbeönü Buluşmaları” projesine değinerek, ekranlarda gördüğümüz, radyolarda dinlediğimiz, yazılarını okuduğumuz değerli hocalarımızı, sanatçılarımızı, Mevlana dostlarıyla buluşturarak, Mevlana, Mesnevi ve Mevlevilik hakkında daha sıcak sohbetlerin olmasını arzu ederek bu etkinlikleri başlattıklarını söyledi.

 ‘SELAM, İSLAMLA AKRABADIR’

Sohbetine, Şeb-i Arus etkinliklerinin bu yılki ana teması olan “Selam” ile başlayan Yalsızuçanlar: “Selam İslam kelimesi ile akrabadır. Silim kökünden geliyor. Esenlik, huzur, barış ve güvenlik demektir. İnsanların, Müslümanların birbirlerini selamlamaları, selam vermeleri, selam verdiğinde birisinin alması gerektiği, Müslümanın dilinden ve elinden emin olunan kişi olduğu, selametli kişi olduğu, etrafına selamet verdiğini biliyoruz. Aynı zamanda İslam, teslim ve selam yine kökteştir. Müslüman nefsini Hakka teslim etmiş demektir.” dedi.

 ‘VELİLER, İNSANLARIN GÖNLÜNE HİZMET EDİYOR’

Yalsızuçanlar sohbetini şöyle sürdürdü: Hz. Mevlana, Konyamıza, Konyamızın irfan hayatına, buradan bütün Anadolu’ya ve insanlığa evrensel İslam ve hidayet çağrısı olan İslam’ın temel mesajını iletiyor. Hz. Mevlana, Hacı Bektaş’ı Veli, Hacı Bayram-ı Veli ve Yunus Emre gibi veliler, insanların gönüllerine hizmet etmeyi tercih ediyor. Abdal Musa, maya içine katılan bir şeyi değiştirir, dönüştürür. İşte insanda nazarla, bakışla, gözle, sözle, kelamla mayalanır, bizlerde mayalanıyoruz. Benim gibi hamları, kamiller mayalıyor. Anadolu, böyle insan mayalayan insanın gönlünü mayalayan değiştiren ve dönüştüren kamillerle, ariflerle, alimlerle ve aşıklarla dolu. Hz. Mevlana’nın bu memlekete yaptığı hizmeti, güzelliği, insanlığa verdiği mesajı hakkın en güzel tecellisidir. Dünyada yaklaşık 26 ülkede 173 Mevlevihane var. Nereye giderseniz gidin Anadolumuzun her köşesinde peygamber varislerinin vakıflarını, hizmetlerini, eserlerini, dervişlerini ve talebelerini görüyorsunuz. Memleketimiz bize atalarımızın kanıyla, canıyla, irfanıyla, aşkıyla emanet ettiği, bizimde evlatlarımıza atalarımızın bize bıraktığı mirası çok öne taşımak, daha da geliştirmek borcunda ve ödevinde olduğumuz muazzam bir cennet memlekette yaşıyoruz.” dedi.

‘DÜNYADA DENGELER DEĞİŞİYOR’

Konuşmasına, dünyada dengelerin değiştiği ve kritik tarihsel bir eşikten geçildiğinin altını çizerek devam eden Yalsızuçanlar: “Dünyanın dengeleri değişiyor. Yunus Emre Moğol akınlarını gördükçe, Anadolu’da yaşadığı, gözlemlediği çok korkunç şeyler olduğunu şu sözlerle aktarıyor. ‘Gitti beyler mürveti, binmişler birer atı, yediği yoksul eti, içtiği kan olacak.’ Bugün modern sistemin, yani dünya sisteminin 20. Yüzyılda 100-150 yıllık süre içerisinde gerçekleştirdiği bundan farklı değil. Daha da vahşi, son 30 yılda yaklaşık 13-14 Milyon Müslüman öldürüldü. Yaklaşık 35-40 Milyon insan sakat kaldı. Bütün bu süreçte Ortadoğu, Türk Dünyası, farklı emperyalist güçlerin elinde sömürüye maruz kalmıştır. Dünya çok fazla gözyaşı ve kanın döküldüğü ve adaletsizliğin, zulmün yaşandığı bir hale gelmiş. Şimdi bu süreç tersine çevrildi ve hızlı bir biçimde gelişiyor. Biz kaynaklarımızı, referanslarımızı yeniden keşfettikçe dünya daha barışçıl, daha adil, daha az yoksulluğun olduğu, daha eşitlikçi, daha az gözyaşı ve kanın aktığı bir esenlik yurduna, selam yurduna dönüşecektir” diyerek sözlerini tamamladı. Programın sonunda, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Yalsızuçanlar’a teşekkür ederek, plaket ve Şeb-i Arus atkısı takdim etti.